Bir türlü geçmiyor. İyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تحريك هذا الشيء أنا لا أشعر بخير |
Terry, iyi hissetmiyorum. - kalp krizi. | Open Subtitles | تيري لا أشعر بخير أظن بأنني أصبت بنوبة قلبية |
Kendimi iyi hissetmiyorum. Çay içmek istiyorum. | Open Subtitles | لا أشعر بخير أريد كوب من الشاى |
Aslında çoğu zaman iyi hissediyorum ama sonra sanki bir dalga gibi vuruyor. | Open Subtitles | حقا، أشعر بخير معضم الوقت ولكن كل هذا السكون يضرب عندها مثل الموجة |
Ve ben de sonunda kendimi iyi hissediyorum. "En Acıklı." | Open Subtitles | -أجل -وأنا أخيراً أشعر بخير حيال نفسي. "أكثر حزناً " |
- Hayır, iyiyim. Dünya biraz dönüyor ama hoşuma gitti. Kafam iyi gibi bir his. | Open Subtitles | كلا , أشعر بخير , أعني العالم يدور قليلاً , لكنني أحبّ ذلك , إنها مثل الجولة |
Sabah geç kalktım. Pek iyi hissetmiyordum. | Open Subtitles | آسفة, لقد تأخرت لم أستيقظ مبكرا لأنني لم أكن أشعر بخير |
- Kendimi iyi hissetmiyorum. - Sık dişini. * Kuvvet veriyorsun bana * | Open Subtitles | لا أشعر بخير - تحملي حتى النهاية - ♪ أنت تبنيني ♪ |
Evet, Hayır, aslında pek iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | أجل, كلا, كما تعرفين لا أشعر بخير |
Bugün pek iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | أنا في الحقيقة لا أشعر بخير اليوم |
Kendimi iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أشعر بخير. |
Haydi, Missy. Çok iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | تمهلى يا "ميسي" فأنا لا أشعر بخير |
Kendimi iyi hissetmiyorum. Ateşim var. | Open Subtitles | لا أشعر بخير لدى حمى |
iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أشعر بخير |
Ben de iyi hissediyorum. Hasta olacağımı söylediğin hikâyelerinden başka bir şey yok elimde. | Open Subtitles | وأنا أشعر بخير وليس لديّ إلاّ رواياتك بأنّي سأمرض |
Anjiyo olmayacaktım çünkü kendimi iyi hissediyorum. | Open Subtitles | أنا كان ينبغي لهم أبدا أن قسطرة لأنني أشعر بخير. |
Sana bunu anlattıktan sonra yere düşeceğimi sandım ama şaşırtıcı biçimde iyi hissediyorum. | Open Subtitles | أعني... كنت أعتقد أنني سأكون على الأرض عندما أخبرك بهذا و لكن من المدهش أشعر بخير |
- Ben iyi hissediyorum. - Evet, sen şanslı bir adamsın. | Open Subtitles | . لكنني أشعر بخير - . أجل ، حسناً أنت رجل محظوظ - |
Yarışmak istiyorum. İyi hissediyorum. | Open Subtitles | أريد ان أتنافس , أنا أشعر بخير , حقا |
İyiyim. Babama tek bir kelime bile etmeyeceksin. | Open Subtitles | أنا أشعر بخير , لا تتحدث الى أبي بأي شيء |
Kendimi pek iyi hissetmiyordum. Bebekle ilgili bir sorun olmasından korktum. | Open Subtitles | لم أكن أشعر بخير خلتُ أن هناك خطبٌ في الطفل |