Ölüyorum ama hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. | Open Subtitles | أنا متعب ، ولكني لم أشعر بشعور أفضل مثل هذا. |
- Haftalardır bu kadar iyi hissetmemiştim. | Open Subtitles | لم أشعر بشعور أفضل منذ أسابيع |
Biliyor musunuz, kendimi daha iyi hissetmek umuduyla geliyorum buraya, ama kendimi kötü hissettirmekten başka işe yaramıyor. | Open Subtitles | أتدرين، أضل آتي إلى هذه الأماكن على أمل أن أشعر بشعور أفضل ولكنها تجعلني أشعر بشعور أسوء، فحسب |
Kendimi biraz Daha iyi hissetmemi sağladı. | Open Subtitles | هذا يجعلني أشعر بشعور أفضل قليلاً |
Ve bununla beraber özsaygı eksikliği gelebiliyor, TED konuşması yapmam istenmesi ile beraber, bu tür konularda artık daha iyi hissediyorum. | TED | ولدينا بعض المشاكل في احترام الذات، على الرغم من حقيقة أنني دعيت للمشاركة بتيد، أشعر بشعور أفضل الآن |
Kendimi daha iyi hissettirdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | -شكراً لك لجعلي أشعر بشعور أفضل |
- Daha iyi hissetmemiştim. | Open Subtitles | - لم أشعر بشعور أفضل من قبل - |
Bilirsin, hani, Bebek de geliyorken Bu kendimi daha iyi hissetmek | Open Subtitles | أتعلم مع قدوم الطفل شعرت أنها آخر فرصة لي لعمل شيء يجعلني أشعر بشعور أفضل |
Çok daha iyi hissetmek üzereyim. | Open Subtitles | على وشك أن أشعر بشعور أفضل |
Daha iyi hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | هذا يجعلني أشعر بشعور أفضل. |
Şimdi daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | شكرا جزيلا لك أنا أشعر بشعور أفضل الأن |
Şimdi kendimi çok daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | الآن أشعر بشعور أفضل حول هذا |
L l çok daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | أعرف أنني أنا أشعر بشعور أفضل |
Beni daha iyi hissettirdiğin için sen sağ ol. | Open Subtitles | -شكراًَ لك لجعلي أشعر بشعور أفضل |