Köpek kokusu çam ve tıraş losyonundan yağ kokusu alıyorum. | Open Subtitles | أشم رائحة كلاب وخشب صنوبر وزيت أسفل عطر الحلاقة هذا |
Bugün fırında birşey yapmışsınız. Sizde taze ekmek kokusu alıyorum. | Open Subtitles | . أنتِ خَبزتي اليوم أستطيع أن أشم رائحة الخبر الطازج عليكِ |
Yiyecek kokusu alıyorum. Bu torbada bir şey mi var? | Open Subtitles | أنا أشم رائحة طعام هل هناك أي شيء في هذه الحقيبة ؟ |
Jeanne'deyim ama fazla kalamayacağım, çünkü Rosen'in gelişinin kokusunu alabiliyorum. | Open Subtitles | انا عند جين، لكني لن ابقى طويلا لاني أستطيع أن أشم رائحة وصول روزين |
Çok çılgın; pastırma gibi kokuyor. Sadece daha kişisel bir şey. | Open Subtitles | هذا غريب، أشم رائحة اللحم المُقدد فيما عدا أن الأمر شخصي! |
En azından bir duş alabilirdin. Hala bira kokusu geliyor. | Open Subtitles | على الأقل كان بإمكانك الإستحمام لازالت أشم رائحة البيرة |
Duman kokusu alıyorum. Belki de birinin paçaları tutuşmuştur! | Open Subtitles | أنا أشم رائحة دخان أعتقد أن بنطلون أحد ما يحترق |
Tutkulu konuşmanı bölmekten nefret ediyorum, fakat kan kokusu alıyorum. | Open Subtitles | أكره أن أقاطع مثل هذه العاطفة و لكنني أشم رائحة دِماء |
Bize yeni bir yer lazım, çünkü kedi kokusu alıyorum. | Open Subtitles | علينا إيجاد مكان جديد لأنى أشم رائحة قطط |
Patlamış mısır, kırmızı şarap ve kesif bir Uma Thurman kokusu alıyorum. | Open Subtitles | أنا أشم رائحة شرايين حمراء و الكثير من الدماء |
Kadın kokusu alıyorum, Kokularını havadan alıyorum! | Open Subtitles | أشم رائحة امرأة رائحة النساء تملأ المكان |
Şimdi beni bu hastaneden çıkarın. Her yerde kan kokusu alıyorum. | Open Subtitles | أخرجيني الآن من هذا المشفى، فإنّي أشم رائحة الدماء في كلّ مكانٍ. |
Kötü beslenme, nefret ve kıskançlık kokusu alıyorum. | Open Subtitles | إنني أشم رائحة طعام سيء، ورائحة الكراهية والحسد. |
Koltuğun derisinden "T-Blossom" marka deodorant kokusu alıyorum. | Open Subtitles | أستطيع ان أشم رائحة عطر الزهور المزيل لروائح الجلد |
Kar kokusu alıyorum ve havada kasırga hissediyorum. | Open Subtitles | أشم رائحة الثلج وأشعر بالإعصار في الهواء |
Baba, beyaz bir minibüsteyim, cam yok, çam kokusu alıyorum... | Open Subtitles | أبي ، أنا في سيارة فان بيضاء ولا نوافذ ، ويمكنني أن أشم رائحة الصنوبر |
Çarşafların üzerinde erkeğinin kokusunu alabiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أشم رائحة الرجل على ورقة الخاصة بك. |
Burası niye ıslak köpek gibi kokuyor? | Open Subtitles | لماذا أشم رائحة الكلاب في المكان؟ |
Jesse, orada olduğunu biliyorum. Patlamış mısırın kokusu geliyor. | Open Subtitles | جسي أنا أعرف انك هنا ,أستطيع أن أشم رائحة البوشار |
Aynasız kokusu aldım, Bakın bakalım üzerinde telsiz var mı! | Open Subtitles | أشم رائحة عدم الإرتياح لنرى إذا كان يخبئ أدوات تسجيل |
Yine ben, Betty Pen. Üst kattan çok kötü bir koku alıyorum. | Open Subtitles | سيد هيب بيتي بين مرة أخرى أشم رائحة نتنة من الطابق لعلوي |
Her gün dedemi kokluyorum. | Open Subtitles | أنا أشم رائحة جدي كل يوم و أنام معه في الغرفة |
Ben vahşi bir hayvanım ve havada dişi kokusu var. | Open Subtitles | أنا باك البرية , وأستطيع أن أشم رائحة ظبية قليلا في الحرارة. |
Şu çılgın suç kokusunu bir içine çek. | Open Subtitles | أشم رائحة الإجرام |
Daha parti başlamadan felaketin kokusunu alıyordum. | Open Subtitles | حتى قبل أن تبدأ الحفلة، يمكنني أن أشم رائحة كارثة في الجو. |