Bu işi hâlledince, bizim için başka şeyler de yapacaksın. | Open Subtitles | عندما تفعل ذلك, أرجع، لكيّ تقوم بفعل أشياء آخرى لنا. |
Ayrıca, bununla alakalı başka şeyler de var hakkında konuşabileceğimiz. | Open Subtitles | بجانب ، أنه هناك أشياء آخرى ، وثيقة الصلة |
başka şeyler de gösterebilirim. | Open Subtitles | يُمكنني أن أريكَ أشياء آخرى أيضاً إن اردت ذلك |
Hayır. Aklımda başka şeyler vardı. | Open Subtitles | لا ، ليس في الواقع لدي أشياء آخرى في ذهني |
Brick bugün eğlenceli başka şeylerde yapabilirsin. | Open Subtitles | تعرف يا (بريك) قد يكون هناك أشياء آخرى مرحة لنفعلها اليوم |
Açlıktan daha önce seni öldürecek başka şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء آخرى ستقتلك قبل الموت جوعاً |
Aklında başka şeyler mi vardı? | Open Subtitles | أهناك أي أشياء آخرى تشغل بالك؟ |
Ama şimdi aklımda başka şeyler vardı. | Open Subtitles | لكن لدى أشياء آخرى فى عقلى |
Evet, ama başka şeyler de var. | Open Subtitles | نعم ، لكن هنالك أشياء آخرى |
Özür dilerim Jack! Aklımda başka şeyler vardı. | Open Subtitles | أنا آسف يا (جاك)، كان هناك أشياء آخرى تشغل بالي |
Aklında başka şeyler var. | Open Subtitles | لديه أشياء آخرى في ذهنه |
Vücutlar başka şeyler söyler. | Open Subtitles | الجسد يقول أشياء آخرى. |
Onunla ilgili başka şeyler de vardı ışıldayan beyaz dişleri gibi. | Open Subtitles | لا تخبر (سوزان). هذا ليس من شأنها. كانت هُناك أشياء آخرى تخصه، أيضاً. |
Hayatta başka şeyler de vardır. | Open Subtitles | هناك أشياء آخرى في الحياة. |