Sizi temin ederim günahkar kalmaktan daha kötü şeyler de var. | Open Subtitles | هناك أشياء أسوأ من العذاب، يا سيدة استطيع ان اؤكد لك |
Gölgelerin içine çekildiğimde, ondan daha kötü şeyler olduğunu gördüm. | Open Subtitles | عندما سحبت في الظل رأيت هناك أشياء أسوأ بكثير منها |
İnan, köpeklere yakalanmaktan çok daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | يجب أن تصدقني هناك أشياء أسوأ بكثير من أن يحصلوك بكلابهم. |
Kaybedecek daha kötü şeyler de var, değil mi? | Open Subtitles | هناك أشياء أسوأ يمكن أن تفقدها أليس كذلك ؟ |
Ama daha kötüsünü de yapabilirdim | Open Subtitles | لكن هناك أشياء أسوأ يُمْكِنُ أَنْ أعْمَلهاُ |
Sadece sevmediğim bir adamla evleniyorum, bundan beteri de var. | Open Subtitles | . أتزوج رجل لا أحبه . هناك أشياء أسوأ في الجنة و الأرض |
İnsanlar osurmanın kötü bir şey olduğunu düşünürler fakat ondan daha kötü şeylerde vardır. | Open Subtitles | يُفكّرُ الناسُ ضَرْط إجماليةُ. لكن هناك أشياء أسوأ... |
Yine de hayatta bundan daha da kötü şeyler var. | Open Subtitles | ومع ذلك، هناك أشياء أسوأ في الحياة أكثر من وجود شيء دائم |
Madde 2: Suçluluk duygusundan çok daha beter şeyler vardır güzelim. | Open Subtitles | ثانياً، ثمة أشياء أسوأ من الذنب |
Güçlü sözler. Ölmekten daha kötü şeyler var ve hepsini hak ediyorum. | Open Subtitles | كلمات قوية، هناك أشياء أسوأ من الموت وأستحق كل واحدة منهم |
Genç ve safsın. Filmlerden daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | أنت شاب وقابل للتحوير هناك أشياء أسوأ من الأفلام |
Genç ve safsın. Filmlerden daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | أنت شاب وقابل للتحوير هناك أشياء أسوأ من الأفلام |
Bu dünyada, tıp alanında doğal bir yeteneğe sahip olmaktan... çok daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء أسوأ في هذا العالم يمكن أن تحدث لإمتلاك قابلية طبيعية للطب |
Bu dünyada, tıp alanında doğal bir yeteneğe sahip olmaktan... çok daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء أسوأ في هذا العالم يمكن أن تحدث لإمتلاك قابلية طبيعية للطب |
Dünyada bir Savunma Bakanının karısı olmaktan daha kötü şeyler de vardır. | Open Subtitles | هناك أشياء أسوأ من كوني زوجة وزير الدفاع |
Streoid kullanmaktan çok daha kötü şeyler de yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلتُ أشياء أسوأ بكثير من معاقرة المنشطات |
daha kötü şeyler de vardır ama gerçekten aklıma getiremedim. | Open Subtitles | أعني, أنَّ هنالك أشياء أسوأ بالفعل من ذلك ولكن في الواقع لا يمكنني التفكيرُ بشئٍ في الوقت الحالي |
Sanırım daha kötü şeyler de olabilirdin. | Open Subtitles | حسنا، أظن أن هناك أشياء أسوأ من ذلك يمكنك أن تفعلها. |
Sana Tanrı tarafından biçilmiş bu makus kaderin arkasına saklanarak babanın sana yaptığından kötüsünü insanlara yapmış olmuyor musun? | Open Subtitles | أشياء تخالف ديننا الحنيف بالاختباء خلف هذه الأعذار، أنت تفعل أشياء أسوأ مما فعله والدك |
- Ölmekten beteri de var burada. | Open Subtitles | أسفل هنا، وهناك أشياء أسوأ من الموت. |
Evlilikten daha kötü şeylerde vardır. | Open Subtitles | هناك أشياء أسوأ من الزواج |
Korkak olmaktan daha da kötü şeyler vardır. | Open Subtitles | هناك أشياء أسوأ من أن تكون جباناً. |
Üzülecek daha beter şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء أسوأ من ذلك |