"أشياء بسيطة" - Traduction Arabe en Turc

    • basit şeyler
        
    • Küçük şeyler
        
    • basit şeyleri
        
    • ufak şeyler
        
    Yapılması gereken basit şeyler var... Örneğin hayvanın burnunu 5sn sokmak zorunda olduğu koklama deliğinde ufak bir lazerimiz var... TED وهناك أشياء بسيطة مثل، على سبيل المثال، ليزر صغيرة في ثقب الشم حيث يضع هذا الحيوان انفه لمدة خمس ثوان.
    Yeryüzünde yaşamdan önce tüm moleküller küçüktüler, basittiler: karbondioksit, su, azot sadece basit şeyler. TED قبل وجود حياة على الأرض، كانت الجزيئات صغيرة وبسيطة: ثاني أكسيد الكربون وماء ونيتروجين، فقط أشياء بسيطة.
    İlk önce anlaşılmaya değil anlamaya çalışmak, özür dilemek gibi küçük basit şeyler ilave etmeniz TED قال أنه يجب عليك أن تضع أشياء بسيطة مثل أن تسعي لِتَفهم في مقابل أن يتم فهمك
    Ancak Küçük şeyler benim ümidimi kırabilir büyük suçlamalar değil. Open Subtitles انا محبط بخصوص أشياء بسيطة وليس إتهامات خطيرة
    İstediğin zaman Küçük şeyler yapabildiğini söylemiştin. Open Subtitles قلتِ أن بإمكانك تحريك أشياء بسيطة حين تريدين ذلك
    basit şeyleri iyi yapmak, zor numaraları kötü yapmaktan iyidir. -Anladım. Open Subtitles أفضل أن تفعل أشياء بسيطة من الأشياء الراقية
    Çoğunlukla ufak şeyler; mülk ve otomobil hırsızlığı. Open Subtitles غالباً أشياء بسيطة, أملاك خاصة وسرقة سيارات.
    Bir villa, yüzme havuzu, şampanya, bunlar gibi basit şeyler. Open Subtitles فيلا و حمام سباحة و شامبانيا أشياء بسيطة كهذه
    Gerçekten basit şeyler Seveceği bir eş, düzgün bir iş, ondan hoşlanan ve saygı duyan arkadaşlar ve komşular. Open Subtitles إنها أشياء بسيطة في الحقيقة زوجة يحبها عمل محترم
    basit şeyler işte, hindistan cevizi suyum yerinde mi, meyveli suyum* var mı kontrol etmen, vitaminlerimi ayırman, ne kadar çinko almam gerek onu hesaplaman, gibi şeyler. Open Subtitles أشياء بسيطة, مثل الحرص على حصولي على ماء جوز الهند وسمارتووتر وتنظيم فيتاميناتي وكم علي تناول الزنك, وكل تلك الأمور
    Bir tohum takasıyla başladık, gerçekten basit şeyler ve sonra bir alanı aldık, ana yolumuzun kenarında aslında köpek tuvaleti olan bir şerit ve onu gerçekten hoş bir bitki bahçesine çevirdik. TED بدأنا تبادل البذور، أشياء بسيطة جداً، ثم أخذنا مساحة من الأرض، قطاع على جانب شارعنا العام، عبارة عن حمام للكلاب،سابقا، ثم حولناها إلى حديقة جميلة مليئة بالعشب.
    Bazen bunlar çok çok basit şeyler oluyor. TED أحيانا تكون أشياء بسيطة جدا, جدا.
    Birçoğunun dinleyip uyguladığı basit şeyler söyledi. Open Subtitles يقول أشياء بسيطة ويتبعه الكثير
    Bu, Tür 101, değil mi? Çok basit şeyler. TED أشياء بسيطة جداً.
    Çoğu Küçük şeyler yapabiliyor ama kayda değer şeyler değil. Open Subtitles معظمهم يستطيع فعل أشياء بسيطة ولا شئ ذو مغزى
    Küçük şeyler, minicik şeyler. Open Subtitles أشياء صغيرة فحسب ، أشياء بسيطة
    Küçük şeyler. Aile işleri. Open Subtitles أشياء بسيطة أمور عائلية
    Küçük şeyler. Open Subtitles أشياء بسيطة.
    10 yıl kadar seramik tasarımcılığı yaptım ve kullanışlı formları gerçekten çok sevdim -- her gün kullandığımız basit şeyleri, form üzerine küçük renk ve düzlem kompozisyonları. TED لقد كنت مصمماً خزفياً لمدة عشرة أعوام ولقد أحببت الشكل الهادف أشياء بسيطة نستخدمها كل يوم مزيج صغير من الألوان والأسطح في شكل.
    Direkt basit şeyleri gözlemliyorsunuz. TED فإنكم تلاحظون بضعة أشياء بسيطة بطريقة مباشرة .
    Bana kendimi hayattaki basit şeyleri kaçırıyormuşum hissi veriyorsun. Open Subtitles تجعليني أحسّ وكأني محروم من أشياء بسيطة في الحياة...
    Bu tarz ufak şeyler. Open Subtitles فقط أشياء بسيطة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus