Dürüst polisler varoşlara gittiğinde çok korkunç şeyler olur. | Open Subtitles | عندما يذهب الشرطه الشرفاء للمنطقه تحدث أشياء فظيعه |
Arkadaşlarıma korkunç şeyler olmasını izlemekten bıktım. | Open Subtitles | لقد إكتفيت من رؤية أشياء فظيعه تحدث لأصدقائي |
Televizyon için korkunç şeyler yazardı, ne sıçandı ama! | Open Subtitles | لقد كتب أشياء فظيعه كثيره للتلفزيون ، ولكن 'كلها بقيمة' الجرذ! |
Televizyon için korkunç şeyler yazardı, ne sıçandı ama! | Open Subtitles | لقد كتب أشياء فظيعه كثيره للتلفزيون ولكن " كلها بقيمة " الجرذ |
Çok kötü şeyler yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت أشياء فظيعه |
Kayboldum ve onlar bana korkunç şeyler yaptılar! | Open Subtitles | لقد ضعت وقد فعلوا أشياء فظيعه لى |
Eylemlerinden dolayı suçlanıyorsun, ki çok korkunç şeyler... | Open Subtitles | وأنت متهم بإرتكابك أشياء فظيعه جدا |
korkunç şeyler yaptım. | Open Subtitles | لـقد إقترفت أشياء فظيعه |
korkunç şeyler anlatan birilerini. | Open Subtitles | تقول لها أشياء فظيعه |
korkunç şeyler anlatırlarmış. | Open Subtitles | تقول لها أشياء فظيعه |
korkunç şeyler. | Open Subtitles | أشياء فظيعه. |