Ben de üzgünüm. Daha önce böyle şeyler yapmazdınız. | Open Subtitles | أنا آسفة أيضاً ليس من المعتاد أن تفعلن أشياء كتلك |
Sen böyle şeyler söyleyince öyle mutlu oluyorum ki. | Open Subtitles | تجعلينني سعيداً جداً عندما تقولين أشياء كتلك |
Onunla böyle konuşma. böyle şeyler söyleme. | Open Subtitles | لاتتحدث إليه بتلك الطريقة، لاتقُم بإخباره أشياء كتلك |
böyle şeyler söylememeliydi. Sadece... | Open Subtitles | ما كان يجب ان تقول أشياء كتلك لقد كانت... |
Bunun gibi şeyler için hep ara. | Open Subtitles | اتصلي وقتما شئتِ بشأن أشياء كتلك, هذا... |
...portakal çekirdekleri, böyle şeyler, beş çekirdek. | Open Subtitles | بقع برتقالية، أشياء كتلك خمس رنات |
Genelde böyle şeyler yapmam- | Open Subtitles | ليس من عاداتي أن أفعلُ أشياء كتلك. |
Ne böyle şeyler görmüşlüğüm ne de böyle şeyler yapmışlığım var. | Open Subtitles | لم أرى أشياء كتلك أو أفعل أمور كهذه |
Niye böyle şeyler söylediğini bilmiyorum. | Open Subtitles | -لا أعرف لمَ تقولين أشياء كتلك |
böyle şeyler söyleyemezsin. | Open Subtitles | لا يُمكنكِ قول أشياء كتلك. |
- böyle şeyler görmekten hoşlanmam Barrow. | Open Subtitles | -لا أحب رؤية أشياء كتلك يا (بارو ) |
böyle şeyler aslında olmaz. | Open Subtitles | أشياء كتلك لا تحدث مصادفة! |
Ona ayak işleri ve bunun gibi şeyler yaptırıyordum. | Open Subtitles | احضرته لينجر المهمات، أشياء كتلك |
Bu gibi şeyler. | Open Subtitles | أشياء كتلك .. |
Bunun gibi şeyler. | Open Subtitles | أشياء كتلك |