Daha çok... balo yapardık. Böyle eğlenceli şeyler anlarsınız ya. | Open Subtitles | كنا متهتمين أكثر مثلا بالرقص تعلمون, أشياء ممتعة |
Annenle yaşadığın ve ben de sürekli çalıştığım için birlikteyken eğlenceli şeyler yapmamızı istersin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسبت لأنك تعيش بمنزل والدتك، ولأننا نعمل طوال الوقت، فعندما نكون معاً تريد فعل أشياء ممتعة |
Artık eskiden olduğu gibi eğlenceli şeyler yapmak istemiyor. | Open Subtitles | هو لا يريد عمل أشياء ممتعة برفقتي مثل السابق |
Artık bir trençkot giyip omuzlarına çıkabilir ve lunapark hız trenine binebilecek kadar uzun biri olup eğlenceli şeyler yapabilirim. | Open Subtitles | الآن يمكنني فعل أشياء ممتعة كـالصعود على أكتافك وإرتداء معطف طويل وأكون طويلاً كفاية لركوب القطار الدوّار |
Güven bana dışarıda takıntı yapacağın daha eğlenceli ve ilginç şeyler var, spor yapmak, atari oyunları gibi. | Open Subtitles | ثق بى, هناك أشياء ممتعة ومثير كثير لتهوس بها مثل الرياضة والألعاب الإلكترونية |
İnsanlara, Siesta Kralı'nın yataklarında, uyumak dışında da bir çok eğlenceli şeyler yapabileceklerini hatırlatmak için buradasın. | Open Subtitles | أنتِ هنا لتذكري الناس أن هناك أشياء ممتعة كثيرة يمكنهم القيام بها على مرتبة "ملك القيلولة" غير النوم |
Sen de eğlenceli şeyler yapıyorsun. | Open Subtitles | أنتي تفعلين أشياء ممتعة |
- Annen daha eğlenceli şeyler yapıyor. | Open Subtitles | - أمي يفعل أشياء ممتعة أخرى. |
- Ne diyordum? - Mükemmel, ilginç şeyler. | Open Subtitles | ماذا كنتُ أقول - أشياء ممتعة و جميلة - |