Büyük ihtimalle burada atış talimi yapıyorlardı ve birileri onları görmüş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنهم كانوا يتدربوا على أصابة الأهداف هنا وأحدهم ربما أوقفهم ربما حارس الغابة |
İşte geliyorlar. Vur onu. İyi atış. | Open Subtitles | ـ ها هم جاءوا ـ أصابة جيدة! |
İyi atıştı, Kantmiss. | Open Subtitles | هذه كانت أصابة جيدة كانتميس |
Brakiyal pleksus hasarı, pnömotoraks ve hemotoraks olasılığı yüksek. | Open Subtitles | أصابة الضفيرة العضلية،أسترواح الصدر وأن يكون الصدر مدمى غير محمتل جدا |
Orası sanki eşsiz bir yara gibi, öyle güzel incittiği için gitmesine izin veremediğin bir kalp kırıklığı gibi. | Open Subtitles | تشعر وكأنه أختنق مع الزحام كأنه أصيب أصابة بالغة |
Dokunulmuş erkek ya da kadına isabet ederse hastalığı aç bırakacak kadar uzun süre baygın kalmalarını sağlar. | Open Subtitles | الان أصابة مباشرة لرجل او مرأة ممسوسين لن تستغرق طويلا للقضاء على المرض |
Patlamalar 12 saniye arayla gerçekleşti ve şu anda doğrulanmış 14 yaralı var. | Open Subtitles | كان الأنفجاران منفصلاً لـ12 ثانية و لحد الآن لدينا 14 أصابة مؤكدة |
Düştü ancak yine ıskaladı. Tüm bunlara rağmen konvoyu vurmayı başaramadılar. | Open Subtitles | لقد أخطأت الهدف ثانيةً غالباً ما يخطئون أصابة الهدف |
Sen deli misin, yoksa ben farkında mı değilim, sende bir kafa travması mı var? | Open Subtitles | هل أنت مجنون, أم لديك أصابة في رأسك لا أعرف بها |
- Temiz bir atış yapamazsın, sürtük! | Open Subtitles | -ليس لديك أصابة واضحة |
-İyi atış. | Open Subtitles | أصابة رائعة. |
- atış 2! | Open Subtitles | ـ أصابة |
- Güzel atıştı, kardeşim. - Sağ ol, John. | Open Subtitles | ـ أصابة موفقة، يا أخي ـ شكرًا لك، (جون) |
İyi atıştı. | Open Subtitles | أصابة جيدة |
Brakiyal pleksus hasarı, kolda felce neden olabilir. | Open Subtitles | أصابة الضفيرة العضلية قد يسبب الشلل في اليد |
Ama iyi doktor beyin hasarı numarası yaptığını anladığı zaman ne olacak? | Open Subtitles | لكن عندما يكتشف الطبيب الجيد أنكِ تزيفين أصابة دماغ , بعدها ماذا ؟ |
Bu eski bir yara sadece gerçi o durumun stresi yarama hiç de yardımcı olmadı. | Open Subtitles | هذه أصابة قديمة، مع أن ضغط الوضعية، لم يُساعد |
Korkarım mermi şah damarına isabet etmiş. | Open Subtitles | أخشى إن الرصاصة أصابة الشريان السبتي |
Yaklaşık olarak 40 yaralı bildirildi henüz hiçbir ölüm teyit edilmedi. | Open Subtitles | هناك ما لا يقــل عن أربعين حالة أصابة ولم يتم التأكيد على أي حالة وفاة لحد الآن |
Onun erkek arkadaşını vurmayı düşünüyorum Bu iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | أؤكد لك أن أصابة رفيق أختي ليست بالفكرة الأفضل. |