En son cinayet bölgesinde bir şey bulunca emin oldum. | Open Subtitles | وأنا أصبحتُ مُتَأَكِّداً عندما وَجدتُ شيء في آخر موقعِ للجريمةِ. |
Tanrım, ne eğlenceli biriydim. Daha sonra anne oldum, biliyorsun. | Open Subtitles | يا الهي أعتدتُ أن أكون مرحه , وبعدها أصبحتُ أم |
Yaptığımın farkına varır varmaz, pişman oldum ve düzeltmeye çalıştım. | Open Subtitles | وما اِن أدركتُ ما فعلته، أصبحتُ نادمه. وحاولت أن اصلحه. |
Bunu hep biliyordum, fakat onun resimlerini gördüğümde artık buna emin oldum. | Open Subtitles | أظن كنتُ أعلم بالأمر، لكن أصبحتُ .واثقاً للغاية عندما رأيت صورها |
Benim varlığım geçici olabilir, ama bu sorun değil, parçası olduğum şu şeye bakın. | TED | لعلّ وجودي يكون مؤقتاً، لكن لا بأس في ذلك والسبب، يا إلهي، انظروا من أي شيء أصبحتُ جزءاً. |
Önceden karşı geliyordum, ama sonra teslim olmuştum. Kontrol edilemeyeni etmeye çalışmıyor, yalnızca onunla oluyordum. | TED | إن كنتُ من قبل أقاوم، فقد أصبحتُ الآن أستسلم، يائسةً من محاولة السيطرة على ما لا قدرة لي عليه وأن أكون معها في ذلك. |
Neden böyle olduğumu bulmak o yeteneğimden kurtulabiliyorsam kurtulmak istiyorum. | Open Subtitles | غادرت كي أعرف لماذا أصبحتُ هكذا و إذا عرفتُ طريقة تجعلني أتخلص من هذه القدرة فسوف أفعلها |
İki farklı araç seri numarasını buldum: Biri motorda, biri konsolda. | Open Subtitles | أصبحتُ عددَ فين مختلف إثنان واحد على المحرّكِ، واحد على الوثبةِ. |
Üniversitede iken şeker ile ilgilenmeye başladım. | TED | أصبحتُ مهتمة بالسكّر عندما كنت في الكلّية. |
Daha önce hiç çalışmadığım kadar sıkı çalıştım ve en iyi oldum. | Open Subtitles | و اجتهدتُ في العمل أكثر من أي وقتٍ مضى و أصبحتُ الأفضل |
Sonra bacaklarım ampüte edildi, birden MIT akademisyeni oldum. | TED | ثم، بعد أن بُترت أطرافي، أصبحتُ فجأة برفيسورًا في معهد ماساتشوستس للتكنولوجيا. |
2016'da İngiliz televizyonunda ana program saatlerinde çıkan ilk kadın sunucu oldum. | TED | أصبحتُ في عام 2016 أول إمرأة في التلفاز البريطاني. لإستضافة برنامج نقاشي في وقت الذروة |
Gerçekten çok çalıştım, Amerika'dan öğrenci bursu kazandım ve bir kanser araştırmacısı oldum. İşimi seviyorum. | TED | لذلك فقد عملتُ بجد حصلتُ على منحة دراسية للولايات المتحدة، حيث أصبحتُ باحثة في مجال مرض السرطان ولقد احببتُ عملي. |
Ama bu kovalamacada, ilk vali adayı siyahi kadın oldum, ABD tarihinde bir ana partiden bunu gerçekleştiren ilk siyahi kadın. | TED | لكن في السعي له، أصبحتُ أول امراة ذات بشرة سوداء لتكون مرشحة لمنصب الحاكم في تاريخ الولايات المتحدة الأمريكية لحزب أساسي. |
Ben de birbirini kovalayan günler sonucu bir iklim aktivisti oldum. | TED | ومن يومٍ إلى يومٍ آخر، أصبحتُ ناشطة مناخ. |
Başkalarının sürüsünü kovalayıp dağlarda üşümek için yaşlandım artık. | Open Subtitles | أصبحتُ كبيراً على هذا، الأستلقاء على نبات الخلنج لِمطاردة قطيع رجال آخرين. |
Aktör olduğum için minnettar olmamın en büyük sebebi bu. | TED | وهو السبب الرئيسي لامتناني الشديد أنني أصبحتُ ممثلًا. |
O kadar kilo almıştım ki .geceleri sütyeni açılan ben olmuştum. | Open Subtitles | لقد أصبحتُ بديناً لدرجة أنكِ أنني أصبحت أرتدي حمالة صدر |
Neden haydut olduğumu öğrenmek istiyor musunuz? | Open Subtitles | هل أنتِ مستمتعة لتعرفي لماذا أصبحتُ خارج على القانون؟ |
Bir temasım olmadı ama ipucu buldum. | Open Subtitles | أنا مَا جَعلتُ إتصالَ، لَكنِّي أصبحتُ تقدّم عليه. |
1920'lerdeki şahane bir gölge kuklacısı, daha ayrıntılı gösteriler yapmayı başlattı. Kuklalarla ilgilenmeye başladım | TED | لاعبة دمى كانت رائعة في العشرينات، و التي بدأت عمل أشياء أكثر تفصيلا. أصبحتُ مهتما بالدمى، |
Ah, saat on yönünde kuvvetli bir sinyal aldım. | Open Subtitles | بلير: آه، أصبحتُ إشارة قوية في السّاعة العاشرة. |
Şikago'nun baş komiseri olduğumda sadece sokaktaki suçlarla değil belediyedeki suçlarla da mücadele etmeye yemin ettim. | Open Subtitles | عندما أصبحتُ مشرفة على دائرة شرطة شيكاغو أقسمتُ ليس بمحاربة جرائم الشارع وحسب بل وحتى في بلدية المدينة |
Ve o gece, ondan aldığım tek evet bu değildi. | Open Subtitles | وذلك ما كَانَ الوحيدينَ نعم أصبحتُ مِنْ ذلك ليلِها أمّا. |
Ama şimdi, bir Tanrı olarak... dünyayı ne seçersem o hale getirebilirim. Ve şimdi, senin için ölme zamanı. | Open Subtitles | أنا كنت أقاتل في معركة خاسرة لكن الآن بما أنني أصبحتُ إلهة، يمكنني تشكيل العالم كما أريد |
Evet. Ve Cortez'den sonra sıra Bende, orospu çocuğu. | Open Subtitles | نعم، وبعد كورتيز، أصبحتُ قادماً , ايها اللعين. |
Beni görebilmen için her şeyimi verirdim ve bu hale geldim. | Open Subtitles | أتخلى عن أي شيء من أجل أن تراني و ما أصبحتُ عليه |
Galler prensi olduğumdan beri ve daha sonra tahta oturduğumda imparatorlukta gittiğim her yerde tüm halk kesimlerinden büyük bir teveccüh gördüm. | Open Subtitles | منذ أن أصبحتُ أمير ويلز وفيما بعد عندما توليت العرش لقد تم معاملتي بأعظمِ لطفٍ من مختلف الطبقات من الناس |
Ben yıllarca hazırlanmama rağmen yine de dönüştüğüm şey karşısında dehşete düşmüştüm. | Open Subtitles | أنا حظيتُ بسنين من التحضير. ومع ذلك. كنتُ مرعوبا مما أصبحتُ عليه. |