"أصبحتُ" - Traduction Arabe en Turc

    • oldum
        
    • artık
        
    • olduğum
        
    • olmuştum
        
    • olduğumu
        
    • buldum
        
    • başladım
        
    • aldım
        
    • olduğumda
        
    • aldığım
        
    • hale
        
    • Bende
        
    • geldim
        
    • olduğumdan
        
    • dönüştüğüm
        
    En son cinayet bölgesinde bir şey bulunca emin oldum. Open Subtitles وأنا أصبحتُ مُتَأَكِّداً عندما وَجدتُ شيء في آخر موقعِ للجريمةِ.
    Tanrım, ne eğlenceli biriydim. Daha sonra anne oldum, biliyorsun. Open Subtitles يا الهي أعتدتُ أن أكون مرحه , وبعدها أصبحتُ أم
    Yaptığımın farkına varır varmaz, pişman oldum ve düzeltmeye çalıştım. Open Subtitles وما اِن أدركتُ ما فعلته، أصبحتُ نادمه. وحاولت أن اصلحه.
    Bunu hep biliyordum, fakat onun resimlerini gördüğümde artık buna emin oldum. Open Subtitles أظن كنتُ أعلم بالأمر، لكن أصبحتُ .واثقاً للغاية عندما رأيت صورها
    Benim varlığım geçici olabilir, ama bu sorun değil, parçası olduğum şu şeye bakın. TED لعلّ وجودي يكون مؤقتاً، لكن لا بأس في ذلك والسبب، يا إلهي، انظروا من أي شيء أصبحتُ جزءاً.
    Önceden karşı geliyordum, ama sonra teslim olmuştum. Kontrol edilemeyeni etmeye çalışmıyor, yalnızca onunla oluyordum. TED إن كنتُ من قبل أقاوم، فقد أصبحتُ الآن أستسلم، يائسةً من محاولة السيطرة على ما لا قدرة لي عليه وأن أكون معها في ذلك.
    Neden böyle olduğumu bulmak o yeteneğimden kurtulabiliyorsam kurtulmak istiyorum. Open Subtitles غادرت كي أعرف لماذا أصبحتُ هكذا و إذا عرفتُ طريقة تجعلني أتخلص من هذه القدرة فسوف أفعلها
    İki farklı araç seri numarasını buldum: Biri motorda, biri konsolda. Open Subtitles أصبحتُ عددَ فين مختلف إثنان واحد على المحرّكِ، واحد على الوثبةِ.
    Üniversitede iken şeker ile ilgilenmeye başladım. TED أصبحتُ مهتمة بالسكّر عندما كنت في الكلّية.
    Daha önce hiç çalışmadığım kadar sıkı çalıştım ve en iyi oldum. Open Subtitles و اجتهدتُ في العمل أكثر من أي وقتٍ مضى و أصبحتُ الأفضل
    Sonra bacaklarım ampüte edildi, birden MIT akademisyeni oldum. TED ثم، بعد أن بُترت أطرافي، أصبحتُ فجأة برفيسورًا في معهد ماساتشوستس للتكنولوجيا.
    2016'da İngiliz televizyonunda ana program saatlerinde çıkan ilk kadın sunucu oldum. TED أصبحتُ في عام 2016 أول إمرأة في التلفاز البريطاني. لإستضافة برنامج نقاشي في وقت الذروة
    Gerçekten çok çalıştım, Amerika'dan öğrenci bursu kazandım ve bir kanser araştırmacısı oldum. İşimi seviyorum. TED لذلك فقد عملتُ بجد حصلتُ على منحة دراسية للولايات المتحدة، حيث أصبحتُ باحثة في مجال مرض السرطان ولقد احببتُ عملي.
    Ama bu kovalamacada, ilk vali adayı siyahi kadın oldum, ABD tarihinde bir ana partiden bunu gerçekleştiren ilk siyahi kadın. TED لكن في السعي له، أصبحتُ أول امراة ذات بشرة سوداء لتكون مرشحة لمنصب الحاكم في تاريخ الولايات المتحدة الأمريكية لحزب أساسي.
    Ben de birbirini kovalayan günler sonucu bir iklim aktivisti oldum. TED ومن يومٍ إلى يومٍ آخر، أصبحتُ ناشطة مناخ.
    Başkalarının sürüsünü kovalayıp dağlarda üşümek için yaşlandım artık. Open Subtitles أصبحتُ كبيراً على هذا، الأستلقاء على نبات الخلنج لِمطاردة قطيع رجال آخرين.
    Aktör olduğum için minnettar olmamın en büyük sebebi bu. TED وهو السبب الرئيسي لامتناني الشديد أنني أصبحتُ ممثلًا.
    O kadar kilo almıştım ki .geceleri sütyeni açılan ben olmuştum. Open Subtitles لقد أصبحتُ بديناً لدرجة أنكِ أنني أصبحت أرتدي حمالة صدر
    Neden haydut olduğumu öğrenmek istiyor musunuz? Open Subtitles هل أنتِ مستمتعة لتعرفي لماذا أصبحتُ خارج على القانون؟
    Bir temasım olmadı ama ipucu buldum. Open Subtitles أنا مَا جَعلتُ إتصالَ، لَكنِّي أصبحتُ تقدّم عليه.
    1920'lerdeki şahane bir gölge kuklacısı, daha ayrıntılı gösteriler yapmayı başlattı. Kuklalarla ilgilenmeye başladım TED لاعبة دمى كانت رائعة في العشرينات، و التي بدأت عمل أشياء أكثر تفصيلا. أصبحتُ مهتما بالدمى،
    Ah, saat on yönünde kuvvetli bir sinyal aldım. Open Subtitles بلير: آه، أصبحتُ إشارة قوية في السّاعة العاشرة.
    Şikago'nun baş komiseri olduğumda sadece sokaktaki suçlarla değil belediyedeki suçlarla da mücadele etmeye yemin ettim. Open Subtitles عندما أصبحتُ مشرفة على دائرة شرطة شيكاغو أقسمتُ ليس بمحاربة جرائم الشارع وحسب بل وحتى في بلدية المدينة
    Ve o gece, ondan aldığım tek evet bu değildi. Open Subtitles وذلك ما كَانَ الوحيدينَ نعم أصبحتُ مِنْ ذلك ليلِها أمّا.
    Ama şimdi, bir Tanrı olarak... dünyayı ne seçersem o hale getirebilirim. Ve şimdi, senin için ölme zamanı. Open Subtitles أنا كنت أقاتل في معركة خاسرة لكن الآن بما أنني أصبحتُ إلهة، يمكنني تشكيل العالم كما أريد
    Evet. Ve Cortez'den sonra sıra Bende, orospu çocuğu. Open Subtitles نعم، وبعد كورتيز، أصبحتُ قادماً , ايها اللعين.
    Beni görebilmen için her şeyimi verirdim ve bu hale geldim. Open Subtitles أتخلى عن أي شيء من أجل أن تراني و ما أصبحتُ عليه
    Galler prensi olduğumdan beri ve daha sonra tahta oturduğumda imparatorlukta gittiğim her yerde tüm halk kesimlerinden büyük bir teveccüh gördüm. Open Subtitles منذ أن أصبحتُ أمير ويلز وفيما بعد عندما توليت العرش لقد تم معاملتي بأعظمِ لطفٍ من مختلف الطبقات من الناس
    Ben yıllarca hazırlanmama rağmen yine de dönüştüğüm şey karşısında dehşete düşmüştüm. Open Subtitles أنا حظيتُ بسنين من التحضير. ومع ذلك. كنتُ مرعوبا مما أصبحتُ عليه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus