Seni yine döverse başka parmağını ısır. | Open Subtitles | إذا ضربك ثانية، عضّ أصبعاً آخـرًا من أصابعه |
Sevdiğin adam da bana yardım etmek için parmağını bile kıpırdatmadı. | Open Subtitles | والرجل الذي تحبينه لم يرفع أصبعاً لإنقاذي |
Birinin parmağını kesip, babama postalayıp fidyeyi iki katına çıkartalım derim. | Open Subtitles | في رأي ان نقطع أصبعاً ونرسله له ونطالب بمضاعفه الفدية |
O yüzden ister parmağımı kır, ister dişimi sök, ne yapacaksan yap. | Open Subtitles | لذا أكسر أصبعاً خُذ سن أفعل ما عليك فعله |
Bunu yapmayacağım. Senin için parmağımı oynatmam. | Open Subtitles | لن أفعل ذلك لن أحرك أصبعاً من آجلك |
parmağını bile oynatmadan gökyüzündeki Projektörleri yok ettiğini gördüm. | Open Subtitles | رأيتُ كيف مسحتي المركبات الفضائيةِ من السماء حتى بدونِ أن ترفعي أصبعاً |
Beni götürürlerken parmağını bile kıpırdatmadı. | Open Subtitles | تركهم يأسرونني دون أن يرفع أصبعاً. |
Yardım etmek için parmağını mı oynatacaktı? | Open Subtitles | لم تعتقد حقاً بأنه سيرفع "أصبعاً" لمساعدتك, أليس كذلك؟ |
Şey, belki biri şekil vermek için parmağını kullanmıştır. | Open Subtitles | حسنا، ربما شخص إستعمل أصبعاً كقالب |
Eğer "Umutsuz Ev Kadınları" nı kaçırırsam, bir parmağını kaybedecek. | Open Subtitles | لأنه إذا فاتني مسلسل "ديسبرت هاوس وايفز" فسيفقد أصبعاً |
Ama eksik her bir gram için bir parmağını kaybedeceksin. | Open Subtitles | لكن لكل جرام ينقص ستفقد أصبعاً |
parmağını kaybetmek istemezsin. Pekâlâ. | Open Subtitles | أنت لا تريد أن تفقد أصبعاً ، حسناً |
Senin için parmağını bile kımıldatmaz o. | Open Subtitles | الذي لن يحرك أصبعاً لمساعدتك |
Torunuma parmağını bile süremezsin. | Open Subtitles | لن تمدّي أصبعاً على حفيدي. |
Bir parmağımı daha kır istersen? | Open Subtitles | تريد كسر أصبعاً آخر ؟ |