"أصدقاءهم" - Traduction Arabe en Turc

    • arkadaşlarıyla
        
    • arkadaşlarını
        
    • arkadaşlarına
        
    • arkadaşlarının
        
    Öyleler. Bir çocuktan ya da bir yetişkinden daha fazla risk alıyorlar ve özellikle arkadaşlarıyla beraberlerken risk almaya daha meyilliler. Genç bir birey için ailesinden bağımsız hale gelmek ve arkadaşlarını etkilemek çok önemlidir. TED فهم يخاطرون أكثر من الأطفال أو البالغين وهم ميّالون أكثر للمخاطرة حين يكونون برفقة أصدقاءهم. هناك توجّه مهم للاستقلال عن الوالدين وإثارة إعجاب الأصدقاء في مرحلة المراهقة.
    Kötü bir anne olsaydın, şimdi arabada oturmuş çocuklarının arkadaşlarıyla eğlenmesine izin veriyor olmazdın. Open Subtitles ... إذا كنت أماً سيئة , ما كنتِ لتجلسي في هذه السيارة و تدعي الفتية يستمتعون بالحفلة مع أصدقاءهم
    Annelerini veya en iyi arkadaşlarını savunmuyorlar. TED فلا يساندون أمهاتهم أو أصدقاءهم المقربين.
    arkadaşlarını sevmen gerekir yoksa sana matematiği... ya da koydukları diğer kahrolası kuralları öğretmezler. Open Subtitles ستعاشرين أصدقاءهم وإلا لن يعلموك الحساب أو أي قوانين يضعونها
    Umarım bunu birçok insana ulaştırırsın ve onlar eve giderken arkadaşlarına ve onlar da başka arkadaşlarına bunu anlatırlar. TED آملةً بأن توصل كلمتي للناس فيعودون لبيوتهم ويخبرون عنها أصدقاءهم الذين يخبرون أصدقاءهم ، إلخ .
    Bu rahatsız edici soruyu sormamın sebebi içinizden 26 kişiden birinde bir noktada epilepsi olacağı gerçeğidir. Öğrendiğim kadarıyla epilepsili kimseler arkadaşlarına ve komşularına bundan bahsetmezler. TED وسبب طرحي لهذا السؤال المزعج هو أن واحدًا من بين كل 26 منكم سيصاب بالصرع في مرحلة ما، ومما تعلمته، المصابون بالصرع عادة لا يخبرون أصدقاءهم وجيرانهم أنهم مصابون به.
    Bunun hayatlarını mahvettiğini ve arkadaşlarının rahatsız ettiğini söylemiştim. TED ذلك أخبرتكم بأنه يخرب حياة الناس و يجعل أصدقاءهم يتوسلون إليهم
    Mezuniyet törenlerine katıldım erkek arkadaşlarıyla tanıştım. Open Subtitles حضرت حفل تخرجهم، قابلت أصدقاءهم.
    Mezuniyet törenlerine katıldım erkek arkadaşlarıyla tanıştım. Open Subtitles حضرت حفل تخرجهم، قابلت أصدقاءهم.
    Orada arkadaşlarıyla birlikte takılır. Open Subtitles يتسكعون فقط مع أصدقاءهم.
    Sonra da arkadaşlarıyla mı buluştular dersin? Open Subtitles ثم مكثوا هنا مع أصدقاءهم
    Dans etmek ve alışveriş, arkadaşlarını görmek. Open Subtitles يرقصون ويتسوقون ويقابلون أصدقاءهم وبعدها فجأة
    Bazıları güvendikleri arkadaşlarını veya akıl hocalarını. Open Subtitles وآخرون يواجهون أصدقاءهم الموثوقين ومعلّميهم.
    Küçük piç arkadaşlarını uyarmak için işiyorlar. Open Subtitles يبولون عليها لتحذير أصدقاءهم الصغار.
    -Böylece memlektlerine gittiklerinde arkadaşlarına bir New York soygunu gördüklerini anlatabilirler. Open Subtitles -حتى يعودون إلى وطنهم ، ويخبرون أصدقاءهم بأنهم رأوا سرقة أمريكية حقيقية.
    Kendi arkadaşlarına ihanet edenlere karşı bir takıntım var. Open Subtitles أمقت الذين يخونون أصدقاءهم.
    Çocuklar olanları ailelerine söyleyecek aileleri de arkadaşlarına anlatacak... Open Subtitles {\pos(190,230)}،سيقول هؤلاء الأولاد ما حدث لآبائهم و الآباء سيخبرون أصدقاءهم...
    Arkadaşlar, arkadaşlarının hapse dönmesine izin vermez. Gavin Knowles hakkında ne biliyorsun? Open Subtitles الأصدقاء لا يدعون أصدقاءهم يعودون للسجن.
    arkadaşlarının olması gerektiğini söylediği tipte bir baba olmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أكون من نوع الآباء الذين يملون على أبناءهم من يكونوا أصدقاءهم,

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus