arkadaşlarımı ve ailemi terk edip onunla yaşamak için buraya taşınmıştım. | Open Subtitles | ماذا، تركت أصدقائي وعائلتي وإنتقلت هنا لكي أكون معه |
arkadaşlarımı ve ailemi koruyacak kadar büyüğüm. | Open Subtitles | عُمري كافٍ لأن أرغب بحماية أصدقائي وعائلتي. |
Arkadaşlarım ve ailem benimle konuşmak için tepedeki yerlerinde hazırdılar. | TED | كان أصدقائي وعائلتي متأهبون في أماكنهم ليشجعوني على صعود ذلك التل. |
Arkadaşlarım ve ailem kampanyayı bitirmem konusunda ısrar ettiler. | TED | أصدقائي وعائلتي حثوني على التخلي عن هذه الحملة. |
Ailemi ve arkadaşlarımı bu yola sürükledim özellikle de Amanda'yı. | Open Subtitles | لقد وضعت أصدقائي وعائلتي بخطر وخاصة أماندا |
Ailemi ve arkadaşlarımı incitiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يأذون أصدقائي وعائلتي |
İnsanlar evime geliyor, beni tehdit ediyor, sorguluyor veya dostlarımı ve ailemi takip ediyor. | Open Subtitles | أُناسُاً يأتون إلى منزلي، أُناسُاً يهُددون أو يتسائلون، أو يتتبعون أصدقائي وعائلتي. |
Beni, arkadaşlarımı ve ailemi şeytan gibi gösterecekler. | Open Subtitles | وسوف تشويه صورة لي أصدقائي وعائلتي. |
Bak, ben New York'tan ayrıldığım zaman arkadaşlarımı ve ailemi bırakmak benim için aşırı zor olmuştu. | Open Subtitles | اسمعي، لمّا غادرتُ (نيويورك)... كان أحد أصعب ما فعلتُه يومًا... ترك أصدقائي وعائلتي |
Arkadaşlarım ve ailem onca yolu tatsız tuzsuz bir salata yemek için mi geldiler? İnciler nerede? | Open Subtitles | أصدقائي وعائلتي هنا ليأكلوا السلاطة أريد الرقائق |
Arkadaşlarım ve ailem bana yardım etmeye çalıştı ama onlara izin vermedim. | Open Subtitles | أصدقائي وعائلتي حاولوا مساعدتي، لكنّي ما سمحت لهم. |
Arkadaşlarım ve ailem, sizin için... | Open Subtitles | أصدقائي وعائلتي يعتقدون أنك... |
Dışarıdaki çılgınlıkları ve belanın bize geldiğini biliyorum ama etrafıma baktığımda dostlarımı ve ailemi görüyorum. | Open Subtitles | أعلم أن الأمور فوضوية بالخارج وأمامنا مصائب مقبلة لكني أنظر حولي فأجد أصدقائي وعائلتي |