Bizi okuldan aramadığına inanamıyorum, anne. | Open Subtitles | لا أصدق أنك لم تتصلي بنا , في المدرسه , أمي |
Bana bundan bahsetmediğine inanamıyorum. Neden söylemedin? | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أصدق أنك لم تخبريني بهذا لماذا لم تخبرينني؟ |
Aman Tanrım. Mary, bize nişanlı olduğunu söylemediğine inanamıyorum! - Ben de. | Open Subtitles | يا للهول مارى، لا أصدق أنك لم تخبرينا أنك مخطوبة. |
Olabileceğin insan olmaya çalışmamana inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك لم تغير من شخصيتك لتصبح أفضل كما عودتنى |
Ona henüz çıkma teklif etmediğine inanmıyorum. | Open Subtitles | ولكن لا يمكننى أن أصدق أنك لم تقم بدعوتها للخارج بعد |
Bu hızlı bacaklarla, onlardan kaçamadığına inanamıyorum... | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أنك لم تستطع أن تهرب بهذين الساقين السريعتين. |
Tanrım! Onunla yatmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك لم تضاجعها لقد ضاجعت كل الرجال |
- Ona inandığına inanamıyorum. - Ben de inanmadığına inanamıyorum. Taraçanın altında bir vampirin yaşadığına inandığın zamanlar kadar... | Open Subtitles | لا أصدق أنك صدقتيها لا أصدق أنك لم تفعل مثلى |
Benim 'huzur' ve 'muzır' şeklindeki kaliteli kelime esprimi anlayamadığınıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك لم تفهم تلاعبي بالكلمات بين 'سلام' و 'خوخة'. |
Yıldönümü yemeğimiz için beni beklettiğine inanamıyorum.. | Open Subtitles | لا أصدق أنك لم تأتي إلى عشاء ذكرى زواجنا |
O benzerleri bize yerine şeytan, bu arada, ben bile o ben değildim fark etmedi inanamıyorum, hangi. | Open Subtitles | إنه المشعوذ الذي استبدلنا بشبيهاتنا و الذي ، بكل الأحوال لا أصدق . أنك لم تعرفي أنها ليست أنا |
Masaj okulunu nasıl bitiremediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك لم تتمكني من نيل شهادتك في التدليك |
Hala emekli olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | ..كما أنني لا أصدق أنك لم تتقاعد و ترتاح |
Tüm paramızı babamın aldığını bana söylemediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أنك لم تخبرني أن أبي أخذ جميع أموالنا |
Bağlamadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | إنها بخير تماماً لا أستطيع أن أصدق أنك لم تربطها بالحزام |
Charlie ayrılacağını bana söylemediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | انا لا أستطيع أن أصدق أنك لم تخبريني أنك انفصلتي مع تشارلي |
Bana sormadığına inanamıyorum Çocuğumuz muhteşem-gay olabilir | Open Subtitles | لا أصدق أنك لم تسأليني طفلنا سيكون مذهل أعرف، و لكن مات صديقي المفضل |
Öyle olsun. Gözlerini açtığı anda beni aramadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | حسناً. لا أصدق أنك لم تتصل بي لحظة استفاق من غيبوبته. |
Ben hala kimi niye öldürdüğünü merak etmediğine inanmıyorum | Open Subtitles | مازلت لا أصدق أنك لم تكن فضولياً حول من تقتل ولم تقتله |
Vay be, daha önce hiç güneş gözlüğü takmadığına inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك لم ترتدِ نظارات شمسية من قبل |
O kasetleri senin hazırlamadığına inanmıyorum! | Open Subtitles | لن أصدق أنك لم تكن متورطا في هذا الأمر |