"أصدق بأنك" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğuna inanamıyorum
        
    • inanmak
        
    • inanmıyorum
        
    • sense gözümün
        
    • olduğuna inanmamı
        
    • ettiğine inanamıyorum
        
    Sevgilim, burada olduğuna inanamıyorum. Ne kadar uzun geldiğini bilemezsin. Open Subtitles عزيزى، أنا لا أَستطيع أصدق بأنك حقاً هنا أنت لا تعرف كم هو كان
    Hala hasta olduğuna inanamıyorum. Ne kadar oldu? Open Subtitles لا أصدق بأنك مازلت مريض منذ متى وأنت على ذلك
    Senin bir vakitler de olsa, kilolu bir çocuk olduguna inanmak zor. Open Subtitles ...إنه صعب علي للغاية أن أصدق بأنك كنت تلك الطفلة ذات الوزن الزائد
    Bu şeylerin böyle bir kutu içinde alınabildiğine inanmıyorum.Bu çok tuhaf. Open Subtitles لا أصدق بأنك تشترين هذه الأشياء بتلك الأحجام. إن ذلك غريب جداً
    Benim seks yapmaya iznim yok, sense gözümün önünde yapıyorsun! Open Subtitles لا أصدق بأنك تسمحين لنفسك بممارسة الجنس بينما أنا لا!
    Gerçekten senin iyi bir büyücü olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? Open Subtitles هل حقاً تتوقّع منّي أن أصدق بأنك مشعوذ طيّب؟
    Hayatımızı mahveden bir adam için doğum günü partisi vermeyi kabul ettiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أصدق بأنك وافقتي على حفلة... لرجل أفسد حياتنا - مرحبا
    Hala hasta olduğuna inanamıyorum. Ne kadar oldu? Open Subtitles لا أصدق بأنك مازلت مريض منذ متى وأنت على ذلك
    Bunca zamandır haberin olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أصدق بأنك كنت تعلم ذلك
    Aman Tanrım! Bu kadar antipatik olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles يا إلهي, لا أصدق بأنك أصبحت عديم الشفقة
    Burada olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles بالكاد استطيع ان أصدق بأنك هنا
    Belki de yalnızca doğru bir şey yapacağına inanmak istedim. Open Subtitles ربما أردت أن أصدق بأنك تفعل الصواب
    Belki de yalnızca doğru bir şey yapacağına inanmak istedim. Open Subtitles ربما أردت أن أصدق بأنك تفعل الصواب
    Böyle olduğuna inanmak istemiyorum. Open Subtitles .لا أصدق بأنك كذلك
    çok şey yapabiliriz... ve buna inanmıyorum Kaybeden gibi konuşuyorsun... Open Subtitles يمكن أن نفعل الكثير لا أصدق بأنك تتحدث بطريقة الشخص الخاسر
    Burada olanları bilmediğine inanmıyorum. Open Subtitles لا أصدق بأنك لا تعرف ما حدث هنا في الماضي
    Kraliçe ile cinsel ilişkiye girmediğinize inanmıyorum. Open Subtitles لا أصدق بأنك لم تقم بإقامة علاقة جسدية مع الملكة
    Benim seks yapmaya iznim yok, sense gözümün önünde yapıyorsun! Open Subtitles لا أصدق بأنك تسمحين لنفسك بممارسة الجنس بينما أنا لا!
    Benden, 17 yaşında bir çocuğun senden iyi olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? Open Subtitles أمن المفترض أن أصدق بأنك تركت صبي في 17 من عمره بالتغلب عليك؟
    Kötü biri olduğuna inanmamı istiyorsan, buraya gel ve öyle olduğunu ispatla! Open Subtitles هل تريدني أن أصدق بأنك شخص سيء إذن أخرج إلى هنا وأثبت ذلك ليّ
    Beni takip ettiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا يمكنني أن أصدق بأنك تتبّعتني إلى هنا
    Kendi ajanlarından birini feda ettiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق بأنك ستضحي بأحد عملائك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus