Onun gerçekten seninle yatacağını düşünmene inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنكِ تخيّلتى بأنه يُمكنه النوم معكِ |
Köstebeğimiz olduğunu söylemediğine inanamıyorum! | Open Subtitles | لا أصدّق أنكِ لم تخبرينني بوجود حيوان الأبوسوم |
Bana bundan bahsetmediğinize inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصدّق أنكِ لم تخبرني عن هذا |
24 saat içinde eşim olacağına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنكِ ستكونين زوجتي خلال 24 ساعة. |
Bunu daha önce yapmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنكِ لم تفعلي هذا من قبل |
Bu çiçekleri senin getirdiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنكِ تقومين بتوصيل الأزهار. |
Böyle bir şeyi bana yaptığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لست أصدّق أنكِ فعلتِ ذلك بي |
J.D. ile tekrar çıkmaya başladığımız hafta ülke dışına çıkmana inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنكِ غادرتِ البلاد في الأسبوع الذي عدتُ فيه إلى (جي دي)! |
- Nişanlanacağına inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدّق أنكِ ستخطبين! |
Biliyor musun Elle, tanığın kim olduğunu Callahan'a hala söylemediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | ،(تعرفين، (إيل ...أنا الى الآن لا أصدّق أنكِ لم تخبرى . كالاهان)، العذر) |