Mükemmel ailemin böylesi berbat bir işin içinde yer almış olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصدِّق أن آبائي المثاليين متورطون في شيئ فاسد كهذا |
İnanamıyorum, daha önce sizinle tanışmamıştım. | Open Subtitles | لا يُمكنني أن أصدِّق أنِّي لم أرَكُم يا رفاق من قبل |
- Böylesini bulduğuna hala inanamıyorum, Jimmy. | Open Subtitles | ما زلت لا أصدِّق أنك فعلت هذا يا جيمي شكراً يا أبي |
Bunu yapabildiğimize inanmıyorum! | Open Subtitles | لا أصدِّق بأننا فعلنا ذلك للتو |
Ignacio'nun öldüğüne inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أصدِّق إجناسيو قد مات |
Senin kadın olduğuna bile inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أصدِّق حتى أنك أمرأه |
Başka bir bilgisayar için başka bir hırsızlık daha olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصدِّق أنه كان هناك اقتحام آخر من أجل حاسوب |
Zavallı Ronnie'nin erkeklik gururunu incittiğine hala inanamıyorum. | Open Subtitles | لم أصدِّق كيف استطعتِ أن تغيري رأي ذلك الرجل |
Baba, kendi hayatını kurtarmak için benimkini riske attığına inanamıyorum. | Open Subtitles | أبى،لا أصدِّق أنكَ تعرِّض حياتى للخطر كى تنقذ حياتكَ! |
Hiçbir şey olmamasına inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدِّق أن شيئاً لم يحدث |
Bana inandığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدِّق أنّكِ تصدقينى |
Aman Tanrım, çok üzgünüm. Bunu yaptığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | متأسفة جداً، لا أصدِّق أنني فعلت ذلك |
Bak o çok değişmiş. - İnanamıyorum. | Open Subtitles | . أنظر ، لقد تغيَّر كثيراً . أنا لا أصدِّق ذلك - |
Telefonumu otobüste bıraktığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدِّق أنني نسيت هاتفي في الحافلة |
Ignacio'nun öldüğüne inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أصدِّق إجناسيو قد مات |
Senin kadın olduğuna bile inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أصدِّق حتى أنك أمرأه |
Hayır, inanmıyorum. | Open Subtitles | كلا، لا أصدِّق هذا |
Onun Eva Tsui'yi öldürdüğüne inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أصدِّق أنّه قتل (إيفا تسوي) |
Buna inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أصدِّق هذا |
İnanmıyorum. | Open Subtitles | لا أصدِّق هذا |