Bu da şirketinizin sadece beş sene içinde ele geçirilme veya başarısız olma ihtimalinin Üçte bir oranında olduğu anlamında. | TED | هذا احتمال واحد من أصل ثلاثة أن الشركة قد يتم الإستيلاء عليها أو قد تفشل في غضون خمس سنوات فقط. |
Oyundaki olasılık dağılımı tablosunu göz önüne aldığın zaman yenilme ihtimalin Üçte birdir. | Open Subtitles | لو سننظر إليها من زاوية الاحتمالات، فإنّ ثمة فرصة من أصل ثلاثة للخسارة. |
- Ama gaz ve elektrik var. Bu, Üçte iki demektir. | Open Subtitles | لكن لدينا الغاز والكهرباء إنهما اثنان من أصل ثلاثة |
Üçe iki. | Open Subtitles | لكَ فوزان في جولتين من أصل ثلاثة. |
Üçe kadar sayıp, kıracağım. | Open Subtitles | عندما أصل ثلاثة سأكسره |
Sohbetten anladığıma göre Üçte iki. | Open Subtitles | سأحصل على إثنان من أصل ثلاثة فقط من المحادثة. |
Üçte iki iyi özellik. Açık ara galip. | Open Subtitles | صفتان جيدتان من أصل ثلاثة هذه أغلبية ساحقة |
Balon Adam'ın ikinci ve üçüncü kurbanlarının sadece Üçte ikisi bulundu. | Open Subtitles | ضحايا رجل المنطاد الثانية والثالثة كانا إثنان من أصل ثلاثة ألذين تم إستردادهم |
Pekâlâ, Üçte iki yapan kazanır Tarçın. | Open Subtitles | حسناً .. أفضل اثنين من أصل ثلاثة .. أيتها القرفة |
- Üçte ikisi onayladı. | Open Subtitles | حصلنا على اثنين من أصل ثلاثة نوافق على ذلك. |
Üçte iki hiç de kötü değil. | Open Subtitles | -حالتان من أصل ثلاثة ليس سيئًا |
Tamam. Üçte iki. | Open Subtitles | لا بأس إثنان من أصل ثلاثة |
En iyi Üçte iki. | Open Subtitles | -أفضل إثنين من أصل ثلاثة |
- Üçte ikiyi kazanan alır. | Open Subtitles | -إثنين من أصل ثلاثة . |
Yoksa ben açacağım. Üçe kadar sayıyorum. Kapıyı kıracağım. | Open Subtitles | عندما أصل ثلاثة سأكسره |
Üçe iki Bay Kıvrık Kuyruk. | Open Subtitles | (اثنان من أصل ثلاثة يا سيد ( كورلي تيل |