- Bağırmıyorum. | Open Subtitles | ــ فأنا أعاني صداعاً رهيباً ــ أنا لا أصيح |
Bağırmıyorum. Güzelce açıklıyorum... | Open Subtitles | .لست أصيح بها .. إنني أحاول بكل بساطة إيضاح |
bağırmayacağım, ve bişiler fırlatmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أصيح ، و لن أرمي الأشياء , سامحني على قدومي هنا |
bağırmayacağım, ama gitmen gerekiyor. Bu kadından uzak dur. | Open Subtitles | لن أصيح ولكن يجب أن تخرجي ابتعدي عن تلك المرأة |
Şimdi sadece basit kelimeleri bile anlayamayan bir bahçıvana bağırıyorum. | Open Subtitles | ...والآن فقط أصيح على راعي الحديقة والذى لا يفهم كلمة مما أقول |
Ve sonra biri gizli kelimeyi söylediğinde Belle'lerin sloganını bağırmak zorundayım. | Open Subtitles | واحد ليوم انابيث خادمة أصيح أن يجب ذلك وبعد الحسناوات شعارات ببعض السرية الكلمة ما شخص قال إذا |
Eşyalarıma sahip çıkmadıkları için çocuklara bağırıp durmuştum. | Open Subtitles | كنت أستشيط غضباً. بدأت أصيح في أولئك الأطفال أطالب باسترجاع أغراضي حتى فقدت أعصابي أخيراً. |
Neden bağırdığımı duymadığınızı sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتك لم تسمعي ما كنت أصيح به. |
Kimseye Bağırmıyorum. Bağırmıyorum bile... | Open Subtitles | أنا لم اصيح على لا أحد لا أصيح على الإطلاق |
Sana Bağırmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصيح فيكى |
- Bağırma bana! - Hayatım, Bağırmıyorum! | Open Subtitles | لا تصيح فىّ - حبيبى, أنا لا أصيح - |
- Bağırmıyorum, Sophie. - Keşke annem burada olsaydı. | Open Subtitles | (أنا لا أصيح يا (صوفي - أتمنى لو أن أمي هنا - |
Ben sana Bağırmıyorum | Open Subtitles | أنا لا أصيح بوجهك |
Kalabalık bir sınıfta "Yangın var!" diye bağırmayacağım. | Open Subtitles | "''لن أصيح بكلمة ''حريق داخل صفّ مكتظ" |
Sana bir daha bağırmayacağım. | Open Subtitles | لن أصيح بوجهك مجددًا |
Sana bağırmayacağım. | Open Subtitles | ...لن أصيح بوجهك |
Adamım ikisine de bağırıyorum. | Open Subtitles | انا أصيح بإثنان من الأصدقاء |
Adamım ikisine de bağırıyorum. | Open Subtitles | انا أصيح بإثنان من الأصدقاء |
Sayende partinin orta yerinde bağırıyorum, anne! | Open Subtitles | أنا أصيح في حفلة طفلة يا أمّي |
Belki olduğumdan daha kötü hissedip oğluma bağırmak istemiyorum. | Open Subtitles | ربما لا اريد ان أشعر أسوء مما أشعر به بأن أصيح في إبني |
Kanıt getirmedikleri için insanlara bağırmak ve dedektiflerimden birine suikastçıların peşine yalnız düştüğü için bağırmak güzel. | Open Subtitles | أصيح على الناس لعدم ،وجود دليل لديهم أو على أحد محقيقني للسعي وراء اثنين من القتلة بمفرده |
Dinle, bağırıp seni bu insanların önünde utandırmak istemezdim ama atışını kaçırmadan önce, şu kısacık mesafeden atışımı yapabilir miyim? | Open Subtitles | اسمع، لم أرد أن أصيح بهذا وأحرجك أمام جميع هؤلاء القوم، لكن |
Benimde bağırdığımı gören bir adam bana dönüp "Bizim tarafımızda olman çok güzel" dedi. | Open Subtitles | رجل يقف بجانبي رآني أصيح فقال لي "أنا مسرور لأنكِ تدعمينا" |