"أصيح" - Traduction Arabe en Turc

    • Bağırmıyorum
        
    • bağırmayacağım
        
    • bağırıyorum
        
    • bağırmak
        
    • bağırıp
        
    • bağırdığımı
        
    - Bağırmıyorum. Open Subtitles ــ فأنا أعاني صداعاً رهيباً ــ أنا لا أصيح
    Bağırmıyorum. Güzelce açıklıyorum... Open Subtitles .لست أصيح بها .. إنني أحاول بكل بساطة إيضاح
    bağırmayacağım, ve bişiler fırlatmayacağım. Open Subtitles أنا لن أصيح ، و لن أرمي الأشياء , سامحني على قدومي هنا
    bağırmayacağım, ama gitmen gerekiyor. Bu kadından uzak dur. Open Subtitles لن أصيح ولكن يجب أن تخرجي ابتعدي عن تلك المرأة
    Şimdi sadece basit kelimeleri bile anlayamayan bir bahçıvana bağırıyorum. Open Subtitles ...والآن فقط أصيح على راعي الحديقة والذى لا يفهم كلمة مما أقول
    Ve sonra biri gizli kelimeyi söylediğinde Belle'lerin sloganını bağırmak zorundayım. Open Subtitles واحد ليوم انابيث خادمة أصيح أن يجب ذلك وبعد الحسناوات شعارات ببعض السرية الكلمة ما شخص قال إذا
    Eşyalarıma sahip çıkmadıkları için çocuklara bağırıp durmuştum. Open Subtitles كنت أستشيط غضباً. بدأت أصيح في أولئك الأطفال أطالب باسترجاع أغراضي حتى فقدت أعصابي أخيراً.
    Neden bağırdığımı duymadığınızı sanıyordum. Open Subtitles ظننتك لم تسمعي ما كنت أصيح به.
    Kimseye Bağırmıyorum. Bağırmıyorum bile... Open Subtitles أنا لم اصيح على لا أحد لا أصيح على الإطلاق
    Sana Bağırmıyorum. Open Subtitles أنا لا أصيح فيكى
    - Bağırma bana! - Hayatım, Bağırmıyorum! Open Subtitles لا تصيح فىّ - حبيبى, أنا لا أصيح -
    - Bağırmıyorum, Sophie. - Keşke annem burada olsaydı. Open Subtitles (أنا لا أصيح يا (صوفي - أتمنى لو أن أمي هنا -
    Ben sana Bağırmıyorum Open Subtitles أنا لا أصيح بوجهك
    Kalabalık bir sınıfta "Yangın var!" diye bağırmayacağım. Open Subtitles "''لن أصيح بكلمة ''حريق داخل صفّ مكتظ"
    Sana bir daha bağırmayacağım. Open Subtitles لن أصيح بوجهك مجددًا
    Sana bağırmayacağım. Open Subtitles ...لن أصيح بوجهك
    Adamım ikisine de bağırıyorum. Open Subtitles انا أصيح بإثنان من الأصدقاء
    Adamım ikisine de bağırıyorum. Open Subtitles انا أصيح بإثنان من الأصدقاء
    Sayende partinin orta yerinde bağırıyorum, anne! Open Subtitles أنا أصيح في حفلة طفلة يا أمّي
    Belki olduğumdan daha kötü hissedip oğluma bağırmak istemiyorum. Open Subtitles ربما لا اريد ان أشعر أسوء مما أشعر به بأن أصيح في إبني
    Kanıt getirmedikleri için insanlara bağırmak ve dedektiflerimden birine suikastçıların peşine yalnız düştüğü için bağırmak güzel. Open Subtitles أصيح على الناس لعدم ،وجود دليل لديهم أو على أحد محقيقني للسعي وراء اثنين من القتلة بمفرده
    Dinle, bağırıp seni bu insanların önünde utandırmak istemezdim ama atışını kaçırmadan önce, şu kısacık mesafeden atışımı yapabilir miyim? Open Subtitles اسمع، لم أرد أن أصيح بهذا وأحرجك أمام جميع هؤلاء القوم، لكن
    Benimde bağırdığımı gören bir adam bana dönüp "Bizim tarafımızda olman çok güzel" dedi. Open Subtitles رجل يقف بجانبي رآني أصيح فقال لي "أنا مسرور لأنكِ تدعمينا"

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus