Pazar günleri de ekstra özel bir iskambil oynarız. | Open Subtitles | و في أيام الأحد, نستطيع أن نلعب لعبة أضافية و خاصة بالورق |
Keman dersi yerine kaldırabilecekleri başka ekstra programım yok! | Open Subtitles | ليس لدي أي برامج أضافية أستطيع أن أضحي بها لهم |
Bütün o düğün hazırlıkları için ekstra yardıma ihtiyacın olmadığını söyleme bana. | Open Subtitles | لا تخبريني أنّك لا تحتاجين الي مساعدة أضافية في كل ترتيبات الزفاف هذه |
Çalışmalara birlikte gidelim. Fazladan pom-pom da getirdim. Hadi, buradan. | Open Subtitles | مرحبا، رافقيني إلى الأحتفالية، لقد أحضرت لك رِيَــش أضافية للتشجيع |
Şaka mı bu, Fazladan tahin istemiştim, biraz daha nohut ekleyin. | Open Subtitles | هل تمزحُ معي ؟ قلتُ طحينة أضافية ويمكنكَ أضافة فلافل أخرى |
$25 temel sigorta kapsamı, $15 ilave yükümlülük için. | Open Subtitles | و 25 دولا للتغطية الاساسية و 15 دولا مسؤولية أضافية |
Bakliyat, un ve dondurulmuş tavuk istiyorum. | Open Subtitles | أعطيني صندوق من الأرز ووحدة أضافية من الدقيق ودجاج مجمد |
100.000 dolar ödüllü bir millik Landsdowne yarışı. | Open Subtitles | الجائزة مائة ألف دولار أضافية لسباق الميل الواحد |
Akşama ekstra antrenman var. Unutma, tamam mı? | Open Subtitles | هي, لدينا تدريبات أضافية الليلة حسنا, لا تنسى |
şimdi kim kötü çocuk oluyor? bin ekstra deri için? | Open Subtitles | من الرجل السئ الآن ؟ آلفاً أضافية , على منتجات الجلود ؟ |
ekstra boyutlar veya süper simetriyi destekleyecek kanit mi bulundu? | Open Subtitles | هل وجدوا دلائل على وجود أبعاد أضافية أو على"التناظر الفائق"؟ |
Sucuk ve mantarlı, ekstra peynirli bir büyük pizza istiyorum. | Open Subtitles | أريد حجم كبير جبنة أضافية مع النقانق والفطر. |
Bu hayır kurumunun adı her ne ise ekstra 50 bin işlerine yarar herhalde. | Open Subtitles | انا متأكد اياً تكن هذه الجمعية يمكنها استخدم 50 الف أضافية |
Ve bir de LL Cool J'nin diyaloglarının rap haline getirildiği bir ekstra şarkı da var. | Open Subtitles | وهناك أغنية أضافية "حيت "كول جي يغني حواره الروائي بطريقة الراب |
ekstra sucuklu ve ekstra peynirli büyük boy pizza istiyorum. | Open Subtitles | أريد بيتزا حجم كبير (بيبروني) أضافية مع مزيد من الجبنة. |
Her zaman onun için Fazladan bir tane bilet alırım. Bu insanlar taş kalpli domuzlar. | Open Subtitles | آخذ دائمآ تذكرة أضافية لة أنهم يخلون من كل شعور |
Sana asla Fazladan yemek alamaz. Sana kendisinin yemeğini verdi. | Open Subtitles | لم يحصل لك علي حصص أضافية من الطعام انه كان يعطيك حصته |
Fazladan üç milyon vermenin imkanı yok-- | Open Subtitles | من المستحيل أن تعطينى ثلاثة ملايين أضافية |
Louis ve Thomas çağrıldı ilave saat çalışmaya feribot, | Open Subtitles | لويس وتوماس كانا قد طلبا , لساعات عمل أضافية على العبارة |
Batı yiyecek deposuna ilave ekipler istendi. | Open Subtitles | مطلوب وحدات أضافية في الغرب من مخازن الغذاء |
Bakliyat, un ve dondurulmuş tavuk istiyorum. | Open Subtitles | أعطيني صندوق من الأرز ووحدة أضافية من الدقيق ودجاج مجمد |
100.000 dolar ödüllü bir millik Landsdowne yarışı. | Open Subtitles | الجائزة مائة ألف دولار أضافية لسباق الميل الواحد |
Tamam çocuklar, toplanın bakayım. Şimdi, dinleyin. Üç atış hakkımız daha var. | Open Subtitles | حسناً ، أولاد ، تجمعوا الآن إستمعوا حَصلنَا على ثلاث جولاتِ أضافية |