"أضطررت" - Traduction Arabe en Turc

    • zorunda
        
    • gerekirse
        
    • zorundaydım
        
    • gerekse
        
    • gerekiyordu
        
    • Mecbur
        
    • Gerekiyorsa
        
    • yaptım
        
    Ve o dosyayı görmeme, yapmak zorunda kalana kadar izin vermedin. Open Subtitles وإنّك لم تسمح ليّ برؤية الملف لحين أن أضطررت لفعل ذلك.
    Travma sonrası stres bozukluğu için terapiste gitmek zorunda kaldım. Open Subtitles أضطررت أن أذهب إلى طبيب نفساني ليعالجني من آثار الصدمة
    O adamı takip etmeni istiyorum. gerekirse karşı koy. Sessizce tabii. Open Subtitles أريدك أن تتبعة , أمنعه لو أضطررت لذلك بهدوء بالطبع
    Çalışmak ve para kazanmak zorundaydım. O da hepsini aldı. Open Subtitles أضطررت الى الذهاب للعمل أضطررت الى جنى المال, وهى أخذته كله
    Bak, eşyalarını bulacağım. Bu odanın altını üstüne getirmem gerekse bile söz veriyorum bulacağım. Open Subtitles إسمع , سأجدهم , أعدك بأننى سأجدهم حتى لو أضطررت إلى تقطيع هذة الغرفة إلى أجزاء
    Bir karar vermem gerekiyordu ve Mecbur kalırsam tekrar yaparım. Open Subtitles إتخذت قراراً مناسباً وإن أضطررت ساتخذه ثانية
    İmparator olmayı istemedim aslında, ama Mecbur kaldım. Open Subtitles لم أكن أرغب حقا لاصبح الامبراطور لكنني أضطررت
    "Of, bana vurmak zorunda olduğun için özür dilerim, gerçekten üzgünüm, benim hatam." TED مثل، "أوه، أنا أسف أن أضطررت لضربي، أنا حقاً أسف، نعم، أنها غلطتي."
    Patronumu ortaya çıkartmak zorunda kalsam bile onu yakalayacağım! Open Subtitles أجل, سيدى, سأقبض عليه هناك حتى إذا أضطررت إلى تنبيه الحاكم للقيام بذلك
    Eğer zorunda kalırsam, sorgulama için seni her hafta iki gün alırım nezarete. Open Subtitles إن أضطررت , سأحتجزك كل أسبوعين لمدة يومين من آجل الأستجواب
    Neden bir sürü işçi kiralamak zorunda kaldığımı bilmek ister misin? Open Subtitles أتريد أن تعرف لم أضطررت إلي تأجير عُمال أكثر؟
    Ama imkânım olmadığı için sanatsal heveslerimden vazgeçmek zorunda kaldım. Open Subtitles ولكنبماأننيلمأكنأملكالإمكانات.. فقد أضطررت لأن أتخلى عن طموحاتي الفنية
    Umurumda bile değil yavrum. gerekirse çal! Open Subtitles أنا لا أهتم يا حبيبتي أسرقيها لو أضطررت لذلك
    Ömrümde hiç silah kullanmadım ama gerekirse kullanırım. Open Subtitles لم أستخدم السلاح فى حياتى ولكننى سوف استخدمه أذا أضطررت لذلك
    ve gerekirse yalan söyle daha fazla ev satmam lazım. Open Subtitles إكذبي إذا أضطررت لأني في حاجة لبيع بعض المنازل
    Anayoldan çıkana kadar beklemek zorundaydım. Open Subtitles أضطررت للانتظار حتى غادرت الطرُق الرئيسية.
    Nükleer patlamadan sonra radyoaktif serpintiden kaçmak zorundaydım. Open Subtitles بعد الإنفجار أضطررت للإبتعاد عن تداعيات الحادث
    En yakın arkadaşımdı Byron ama yapmak zorundaydım. Open Subtitles كانت صديقتي المفضلة يا بايرون، ولكني أضطررت
    Onları bulacağım. Odanın altını üstüne getirmem gerekse bile bulacağım, söz. Open Subtitles إسمع , سأجدهم , أعدك بأننى سأجدهم حتى لو أضطررت إلى تقطيع هذة الغرفة إلى أجزاء
    Bak, eşyalarını bulacağım. Bu odanın altını üstüne getirmem gerekse bile söz veriyorum bulacağım. Open Subtitles إسمع , سأجدهم , أعدك بأننى سأجدهم حتى لو أضطررت إلى تقطيع هذة الغرفة إلى أجزاء
    Ki öptüm de çünkü oyun için öpmem gerekiyordu. Open Subtitles نعـم ولقـد فعلـت هـذا لأنـي أضطررت بسبـب المسـرحيـّة. لقـد أجبرتـني على هـذا، لايمكـنك أن تـكوني غاضبـة
    Gerekiyorsa vurun yeter ki uzak dursun buradan Open Subtitles أطلق النار علية لو أضطررت لذلك لكن أخرجة من هنا
    Onu besleyebilmek için mesai yaptım. Open Subtitles أضطررت أن أعمل لساعات أضافية فقط لأطعمها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus