Bu tarz şeylere inanmıyorsun ve muhtemelen... benim, vaktini harcayan değersiz biri olduğumu düşünüyorsun. | Open Subtitles | لا تؤمن بهذه الأشياء و أنت تفكر... في أنني ساذجة أضيع وقتك |
Benden ücret almıyorsun, vaktini alıyorum... ben de bir şey almak istedim. | Open Subtitles | لن تتهميني و أنا بدوري لن أضيع وقتك... . لذا, تعلمين أنه يجب عليّ أن افعل شيئاً |
Gitsem iyi olacak, Peder. Zamanını harcamak istemiyorum. | Open Subtitles | يَجب أن أذهب ي أبتاه لا أريد أن أضيع وقتك. |
Zamanını harcamak istemiyorum kendi zamanımı da boş yere harcamak istemiyorum. Benim de bir hayatım var. | Open Subtitles | إسمع، لن أضيع وقتك و لا أريد أن أضيع وقتي، لديّ أمور أخرى أيضاً. |
Vaktinizi boşa harcamadığıma sevindim Bay Perez. | Open Subtitles | -انا سعيد اني لم أضيع وقتك يا سيد "بيريز " |
Majesteleri, anlaşılan hem kendi zamanımı, hem de sizinkini boşa harcıyorum. | Open Subtitles | مولاتى ، من الواضح أننى أضيع وقتى كما أضيع وقتك |
Dinle, vaktini harcamak istemiyorum ama düşündüm de ilk önce Rayna'yla konuşmalıyım. | Open Subtitles | إسمع، أنا ... أكره أن أضيع وقتك لكن، أوه، هذا ما أفكر به |
Kardeşim, annem ama vaktini boş yere harcamamalıydım. | Open Subtitles | أخي وأمي ولكن لا يجب أن أضيع وقتك |
O yüzden vaktini almayacağım. | Open Subtitles | لهذا السبب لن أضيع وقتك |
Belki unutmuştur, yaşlı biri. vaktini daha fazla çalmayayım. | Open Subtitles | لا اريد أن أضيع وقتك |
Mütevazılık yaparak vaktini çalmayacağım. | Open Subtitles | لن أضيع وقتك بكوني خجول |
Komik. Ben de sizin Vaktinizi harcıyorum sanmıştım. | Open Subtitles | مضحك أشعر كأني أضيع وقتك |
Japon dostumuzu afişe edecek bir haber hazırlıyorsanız Vaktinizi boşa harcıyorsunuz demektir. | Open Subtitles | لن أضيع وقتك كتابة كشف عن صديقك "الياباني"... |
Değerli Vaktinizi harcamayı pek istemem, Dr. Grey. | Open Subtitles | حسناً, أفضِّل ألا أضيع وقتك الثمين د/(غراي), |
Zamanınızı neden boş yaparak harcıyorum ki? | Open Subtitles | لمَ أضيع وقتك بهذه الثرثرة عديمة الجدوى ؟ |
Vaktinizi boşa mı harcıyorum? | Open Subtitles | هل أنا أضيع وقتك هنا؟ |