| Ondan, bir kutu dildo getirmesini iste. | Open Subtitles | أطلبي منه أن يُحضر علبة من السدادات القطنية |
| O zaman senin için bir tane uydurmasını iste. | Open Subtitles | حسناً, إذن أطلبي منه أنْ يرتجل لكِ قصّة. |
| - Seninle özel olarak buluşmasını iste. Prenses'in olmadığı bir yerde. | Open Subtitles | أطلبي منه مقابلتك شخصياً بعيداً عن الأميرة |
| söyle de arada bir göbeğini boyasın. | Open Subtitles | أطلبي منه أن يعطيك بطناً زهريًا أو حلمة أرجوانية |
| Oranlar için endişeleniyorsa rekabetçi olmayacaksak ona sadece oranlarımıza bakmasını söyle. | Open Subtitles | إن كان قلقا بخصوص النسبة و كوننا غير فعالين أطلبي منه أن ينظر إلى المعدل |
| Buna izin veremem. O halde ona benimle buluşmasını söyle. Seni dinleyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | إذاً أطلبي منه أن يلتقي بي أعلم من أنه سيصغي إليكِ |
| Saygı göstergesi olarak ondan kardeşlerimi bırakmasını iste. | Open Subtitles | أطلبي منه أن يدع أخوتي من باب المراعاة |
| Benim için döndürmesini iste | Open Subtitles | أطلبي منه أن يديرها من أجلي |
| Onu sana vermesini iste. | Open Subtitles | أطلبي منه أن يعطيكِ إياه |
| Seninle özel olarak buluşmasını iste. | Open Subtitles | أطلبي منه مقابلتك على أنفراد |
| Git tabibe söyle ıskartaya çıkarmadan evvel gelsin de kefereye ettiğimi bir görsün. | Open Subtitles | إذهبي للطبيب و أطلبي منه ألا يكتب تقرير إعفائي من الخدمة أنا في أحسن حال ، ليأت و يكشف عني |
| söyle bir dakika beklesin. Birazdan gelecek. | Open Subtitles | أطلبي منه الإنتظار لدقيقة سيأتيه حالاً. |
| Hadi bakalım, ellerini havaya kaldırmasını söyle. | Open Subtitles | هيّا إذن، أطلبي منه أن يرفع يديه |
| söyle, beklesin. | Open Subtitles | أطلبي منه الإنتظار, من فضلك |
| Kapıyı açmasını söyle. | Open Subtitles | أطلبي منه أن يفتح الباب. |
| Larri, ona inmesini söyle. | Open Subtitles | (لاري)، أطلبي منه النزول |