Alfred Fellig'i tutukladık ve arkasından serbest bıraktık. | Open Subtitles | إعتقلنا ألفريد فيليج ونحن فقط أطلقنا سراحه. |
- Evet. bıraktık. | Open Subtitles | نعم, أطلقنا سراحه |
Onu bir saat önce bıraktık. | Open Subtitles | أطلقنا سراحه منذ ساعة. |
Adam Saber'i gözaltında tutabilmemiz için yeterli kanıtımız olmadığını bilmenizi istedim ama onu babanızın gözetiminde bıraktık. | Open Subtitles | أردت إعلامك بأننا لَم نجد أدلة كافية لإحتجاز، (آدم سيبر). لكنّنا أطلقنا سراحه تحت عناية والدك . |
21 yaşında. Bu yüzden bıraktık. Austin? | Open Subtitles | إنه في 21، لذا أطلقنا سراحه. (أوستن)؟ |
- bıraktık gitti. | Open Subtitles | أطلقنا سراحه |