"أطلق النار على" - Traduction Arabe en Turc

    • vurdu
        
    • vuran
        
    • vurmuş
        
    • vurduğunu
        
    • vurmadım
        
    • ateş etti
        
    • vur
        
    • ateş edin
        
    • vuruldu
        
    • vurup
        
    • vurmak
        
    • vuranı
        
    • vurdum
        
    • ateş et
        
    • vurmuştu
        
    Ve bu da kötü adam öldürülecek çünkü iyi adamın kardeşini vurdu. Open Subtitles وهذا الشخص السيء الذي قتل، لأنه أطلق النار على شقيق الرجل الجيد.
    Adam kendisini vurdu. Bana göre bu suçluluğunu kabul etmek. Open Subtitles لقد أطلق النار على نفسه، يبدو كإعتراف بالذنب بالنسبة لي.
    Pekala, durumunu söyle bana. On dört yaşında, kendini ağzından vuran bir erkek. Open Subtitles رجل في الأربعين، أطلق النار على نفسه من خلال فمه.
    Yeni duydum. Şüpheli dün gece iki kurbanı da vurmuş mu? Open Subtitles لقد سمعت للتو ان المجرم أطلق النار على الضحيتين ليلة أمس؟
    Sonra beyefendinin kendisini vurduğunu duyduktan sonra hepsi aklımdan uçup gitti. Open Subtitles وبعدها سمعت أن السيد أطلق النار على نفسه وبدا فظيعاً وكل هذا أنساني ذلك
    İki saat boyunca tek yaptığım konuşmaktı. Kimseyi vurmadım. Open Subtitles أتكلم فيه بلا توقف طوال ساعتين ولا أطلق النار على أحد
    Bana ateş etti. Kaybol, Allahın belası! Adamı alıyorum, tamam mı? Open Subtitles كدت أموت , لقد أطلق النار على تراجع , عليك اللعنة
    vur şu herifi! Open Subtitles ـ نعم حسنآ, أطلق النار على هؤلاء الملاعين
    On beş dakika önce Binbaşı Warren, herkesin önünde General Smithers'ı vurdu. Open Subtitles منذ خمسين دقيقة الرائد وارن أطلق النار على الجنرال سميذرز أمام الجميع
    Silahını çıkardı, kavga ettiler Flanagan ağır bastı ardından Bardot'u sırtından vurdu. Open Subtitles أخرج سلاحه وقاتل والزعيم إمتلك اليد العليا ثم أطلق النار على ظهره
    Bir süre sonra, hiçbir neden yokken, biri o genç Başkan'ı arabasının içindeyken vurdu. Open Subtitles بعد ذلك شخص ما أطلق النار على هذا الرئيس الشاب عندما كان في سيارته
    Ondan birkaç yıI sonra, biri onun kardeşini de vurdu ancak bu sefer otel mutfağındaydı. Open Subtitles وبعد سنوات قليلة أطلق النار على شقيقة الأصغر بينما هو في مطبخ فندق
    Bir süre sonra, hiçbir neden yokken, biri o genç Başkan'ı arabasının içindeyken vurdu. Open Subtitles بعد ذلك شخص ما أطلق النار على هذا الرئيس الشاب عندما كان فى سيارته
    Little Man, "b" katındaki çocuk, yatakhaneden onun bir arkadaşının... kardeşi, polisi vuran çocuğun kız arkadaşıyla çok samimi. Open Subtitles رجل قصير ، في الطابق الثاني أحد فتيانِه في المهجع... شقيقه يعرف صديقة الفتى الذي أطلق النار على الشرطي
    Pardon Gibbs. Yani bu adamları vuran kişi başçavuşun silahını kullanmış. Open Subtitles آسف, القصد أن أي كان من أطلق النار على رجالكم
    Bırak da Büyükelçi Han'ı vuran adamı bulayım. Open Subtitles هذا لا يعني أنهم لا يستطيعون أن يقوموا بتفجيرات سيدي , دعني أجد الشخص الذي أطلق النار على السفير هان
    Tutuklu bir adamımızı vurmuş, belki de iki adamımızı vurmuş olabilir. Open Subtitles الأسير أطلق النار على رجل أو إثنين من رجالك
    Sanıkların adamı vurduğunu görmediyseniz... ateş edenlerin onlar olduğunu nereden biliyorsunuz? Open Subtitles اذا لم ترى المتهم يطلق النار على الحارس اذآ كيف تعرف انه هو الذى أطلق النار على الحارس؟
    Hayatımda tutuklama yapmadım. Kimseyi vurmadım. Open Subtitles لم أعتقل شخصاً في حياتي ولم أطلق النار على أحد
    Ona Kızıl Haç işaretini gösterdim ama bacağıma ateş etti. Open Subtitles أظهرت له علامة الصليب الأحمر لكنّه أطلق النار على قدمي
    Kuleye çık, gördüğün her şeyi vur. Papaz! İşe yara, sen de git! Open Subtitles من فوق البرج أطلق النار على كل ما ترى كن مستيقظا وفعال
    Bir silah alın, ayağınıza ateş edin ve eve dönün. Open Subtitles إحمل سلاحا و أطلق النار على قدمك و عد للوطن
    Ben kızgınım. Kardeşim kalçasından vuruldu. Bu ciddi derecede korkunç, ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi Open Subtitles أطلق النار على أخي في الفخذ,هذا مروع قريب من خطير إذا فهمت ما أعنيه
    Kadını vurup, sonra örtbas etmek için kendini vurmuş olabilir. Sadece kadını vurup da gidebilirdi. Open Subtitles ربما قتلها ثمّ أطلق النار على نفسه لتغطية الجريمة
    Eğer sayma tam bitmeden ikinizden biri durur veya dönerse, ...benim görevim hoş olmasa da onu vurmak olacak. Open Subtitles إذا توقف أي رجل أو استدار قبل اكتمال العد سوف يكون من واجبي المقيت ان أطلق النار على قدميه
    - Mack'i vuranı biliyorum. Open Subtitles أظن أنني أعلم من أطلق النار على ماك بوب ؟
    Bir Alman subayını vurdum ve Alman subayları masum değildir. Open Subtitles أنا أطلق النار على الضباط الالمان والضباط الالمان ليسوا ابرياّء
    Polisler gelirse oradaki pencereye doğru ateş et. -Neden ben? Open Subtitles إن أتت الشرطة؛ أطلق النار على النفذة هناك
    - O benim geyiğimi vurmuştu. Ben de onun filini vuracağım. Open Subtitles أنا لا أطلق النار على أيّل سأطلق على فيل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus