Güzel, ben senin istediğinden biraz daha uzun sürdüğünün farkındayım, fakat endişelenme. | Open Subtitles | أعلم أن الأمر قد أخذ وقتاً أطول مما توقعتي ولكن لا تقلقي |
Düşündüğünden daha uzun sürüyor. Cevap da beklediğimiz gibi olumsuz. | Open Subtitles | ربّما أطول مما ظننتِ، باعتبار أنّ الإجابة المتوقّعة هي الرفض. |
Mümkün olandan çok daha uzun bir süre ne olduğunu anlayamayacağın yollarla cezalandırılacaksın. | Open Subtitles | ستتم معاقبتك بطرق لا تفهمينها لمدة أطول مما تعتقدين بأنه عقلاني أو ممكن |
Anlaşılan umduğumuzdan daha uzun bir süre oda arkadaşı olacağız. | Open Subtitles | يبدو أن علينا أن نكون رفقاء سكن أطول مما نتمنى |
Ama beklediğimizden bir iki dakika uzun sürebilir... | Open Subtitles | فقط قد يستغرق الأمر بضع دقائق أطول مما كنا نتوقع. |
Birinci Dünya Savaşı patlak verdiğinde sonuç herkesin beklediğinden daha uzun süren siper savaşıydı. | TED | وهكذا عندما اندلعت الحرب العالمية الأولى، كانت النتيجة حرب الخنادق التي استمرّت لوقتٍ أطول مما كان متوقعًا. |
Dünyanın çoğu bölgesinde önceki nesillerden daha uzun yaşıyoruz. | TED | في أرجاء كثيرة من العالم، نعيش لفترة أطول مما سبق. |
Parayı denkleştirmem tahminimden daha uzun sürdü. - Parayı denkleştirmek mi? | Open Subtitles | أخذت عملية جمع المال وقتا أطول مما إعتقدت |
Bakalım bunu onun konuşabildiğinden daha uzun yapabilir misin? | Open Subtitles | إذا إستطعت أن تفعلي هكذا لفترة أطول مما تتكلّمين، فذلك إنجاز |
Benim yaşadığım zamandan daha uzun süredir birbirinize aşıktınız. | Open Subtitles | لقد كنتما متحابين لفترة أطول مما كنت أنا على قيد الحياة |
Eğer davranışlarında kötüleşme görürsek, düşündüğümüzden daha uzun süre onu burada tutabiliriz. | Open Subtitles | على كل حال، إذا تغير سلوكه للأسوء يجب علينا إبقاءه هنا أطول مما تصورناه |
Burada daha uzun kalacağına göre, sana ek kalma ücretlerini açıklayayım. | Open Subtitles | يبدوا انك ستكون هنا لفترة أطول مما كنت اعتقد، اسمح لي أن أقدم لك تسعيرة البقاء. |
Bu rüzgar yüzünden daha uzun yapmak istemedik. | Open Subtitles | يجب ألا تبدو أطول مما يتناسب مع هذة الرياح |
Bu rüzgar yüzünden daha uzun yapmak istemedik. | Open Subtitles | يجب ألا تبدو أطول مما يتناسب مع هذة الرياح |
Tanrım, düşündüğümden daha uzun süre komisyon dışında olmuştur. | Open Subtitles | يا إلهي، لقد كنت خارج اللجنة لفترة أطول مما كنت اعتقد. |
Özür dilerim Efendim. Beklediğimizden daha uzun süre kaldınız. | Open Subtitles | أستميحك عذرا يا سيدي ، ذهبت أطول مما كنا نتوقع |
Eğer olması gerektiğinden daha uzun sürer de, zaman çaldığını düşünürsem, önlem alırım, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | لو ظننت أنكِ تؤخريننا واستغرقت وقتاً أطول مما ينبغي ساتصرف |
Her nedense denge aletinin oldugundan daha uzun oldugunu düsündüm. | Open Subtitles | و لسبب ما إعتقدت أن الحزمة أطول مما كانت |
90 yıldır burada, her birimizden daha uzun süredir. | Open Subtitles | إنه هنا منذ 90 عاماً ، وهذا أطول مما قضاه أي منا هنا |
Şey, korkarım ki, Bay Başkan, düşündüğümüzden daha uzun sürecek taşınma işi. | Open Subtitles | سيادة الرئيس أخشى أنها ستكون رحلة أطول مما توقعنا |
Düşündüğümüzden biraz daha uzun sürebilir. | Open Subtitles | أعتقد أن الأمر سيستغرق وقتاً أطول مما اعتقدناه |