Babam ve ben aynı zamanda odaya girdiğimizde annemin yüzünü görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق صبرا لأرى وجه أمي حين أدخل ووالدي سويا الغرفة في نفس الوقت |
Lisansımı almak için sabırsızlanıyorum. Tüm şehre Tokyo-yarışı salacağım. | Open Subtitles | لا أطيق صبرا حتى أحصل على رخصة قيادتي سأنافس سائقي السباقات في هذه المدينة برمّتها |
Açıkçası buradan defolup gitmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق صبرا للخروج من هنا، لأكون صادقا |
Babanla vakit geçirmek için sabırsızlanıyorum. Evet. | Open Subtitles | لا أطيق صبرا حتى أقضي وقتا مع والدكِ. |
Ona söylemek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق صبرا لأخبرها |
Balraj'ı görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق صبرا لأرى بالراج |
- Ben de sana anlatmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | وانا لا أطيق صبرا لأخبرك بها |
Seni yeniden görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | ولا أطيق صبرا على رؤيتك مجددا |
Onları görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق صبرا لرؤيتهم |
Hymie projesini bitirmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق صبرا حتى ننتهي من مشروع (هايمي) |