"أظنّها" - Traduction Arabe en Turc

    • bence
        
    • sanırım
        
    • sanmıyorum
        
    • galiba
        
    • düşündüğüm
        
    • düşünüyorum
        
    • olduğunu düşünmüyorum
        
    bence süper bir fikir. Hatta aklına gelen en parlak fikir. Open Subtitles أظنّها فكرة رائعة، بل أظنّها أفضل فكرة سمعت بها في حياتي.
    Ama bence unutmak istediğimiz ne denli fazla şey olduğunu küçümsedi. Open Subtitles لكنّي أظنّها قلّلَتْ مِنْ شأن كمّيّة القذارة التي نريد أنْ ننساها
    Ben Google Haritalar değilim ama sanırım bu epey uzak demek. Open Subtitles لستُ بخريطة جوجل، لكنّي أظنّها تقصد أن أذهب لمكان بعيد جدًّا.
    Bilmiyorum. sanırım insanın kemiklerine işleyen bir şey. Çünkü, kıskançlık hissettiğimizde neler olduğunu düşünün. TED لا أدري. أظنّها أنّها تصيب مباشرة في الصميم، و لفهم ذلك دعونا نفكّر في ما يحصل عندما نحسّ بالغيرة.
    Ne? Yanılmış olabilirim, ama bunun bir araba parçası olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles أعلم أنّي يُمكن أن أخظئ، لكنّني لا أظنّها أجزاء سيّارة مطلقًا.
    Onu uzaklaştıramıyorum. galiba kalp krizi geçirdi. Open Subtitles لا أستطيع إبعادها، أظنّها أصيبت بنوبة قلبيـة
    Seni oraya yönlendirebileceğini düşündüğüm ortak bir dostumuz var. Open Subtitles لدينا صديقة مشتركة أظنّها ستساعدك لتنفيذ ذلك.
    Ama ben seçmediğini düşünüyorum. Bu biraz bilgi birikimi gerektirir. Şehadet, mesela. Open Subtitles إنّما أقول ببساطةٍ أنّي لا أظنّها اعتنقته يتطلّب معرفةً ما، كالشهادة مثلاً
    Ama bence bu bir tür Yıldız Savaşları, Siber Teknoloji ürünü yeni model bir donanım. Open Subtitles لكنّي أظنّها مركباتٍ آليّة مِنْ حرب النجوم ذات محرّكات متجدّدة، صحيح؟
    bence olay, düğünden kaçtığında bitmişti zaten. Open Subtitles أظنّها كانت النهاية عندما هربتِ من زفافك.
    Siparişimi hatırlayacaktır ve işler biraz karmaşık bir hâl alır o yüzden bence işlemi hızlandırabilir. Open Subtitles وأظنّها ستتذكره، والأمر يتعقد قليلاً، لذا أظنّها ستُسرع بالآداء.
    Destekler berbat görünüyor, ama bence dayanırlar. Open Subtitles أتعلم، الدعائم تبدو بحالة مزرية، لكن أظنّها ستتحمل.
    bence bu bizim için iyi olacak. Bunu istiyorum. Open Subtitles أظنّها خطوة تصبّ في مصلحة علاقتنا، إذْ أنّي أريد فعل هذا
    Her neyse, sanırım artık neredeyse hazır, sence de öyle değil mi? Open Subtitles على كلّ حال أظنّها مستعدّة الآن، أليس كذلك؟
    sanırım ya ölmek istiyor ya da ölüyor olmanın ona getirdiği ilgiyi istiyor. Open Subtitles أظنّها إما تريدُ الموت أو أنّها تريدُ الاهتمام الذي يمنحهُ الموت لها
    sanırım hafta sonunu baş başa, başkaları olmadan geçireceğimizi düşündüğü için kızdı. Open Subtitles أظنّها غاضبةٌ لأنّها اعتقدتْ أنّنا سنمضي العطلة في مكانٍ لستم فيه أنتم. ليس الأمرُ كذلك.
    - Evet, sanırım ikramiye gibi bir şey. Open Subtitles أعطاكِ سيّارة؟ أظنّها كانت بمثابة مكافأة عمل.
    Bu ruhlar... kimseye yardım etmek isteyeceklerini sanmıyorum. Open Subtitles هذه الأرواح لا أظنّها تريد أن تساعد احداً
    Teyzem. Teyzemin öğrendiğim şeyi kız kardeşime söylememi istediğini sanmıyorum. Open Subtitles خالتي، أظنّها لا تريدني أنْ أخبر شقيقتي بما اكتشفته
    Randevusunu izinsiz bastığımdan sonra beni çiftlik evinin bir mil yakınına yaklaştıracağını bile sanmıyorum. Open Subtitles بعد تطفّلي على موعدها الغراميّ لا أظنّها ستدعني أقترب ميلاً مِنْ كوخها
    Sağlam hayatta kalma içgüdüsü var galiba. Open Subtitles أظنّها ورثت سمة القلب المتحجرّ التوّاق للنجاة.
    Eğer bu düşündüğüm şeyse zaten cehennem taşına geri dönmeyi tercih ederim. Open Subtitles لو كانت تلك اللّعبة كما أظنّها فأفضّل العودة لحجر الجحيم.
    Stres yüzünden olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles وقعت مفاجأة أظنّها بسبب الضغط الذي يتعرّض له
    Ama tatlım, bütüm bu olanlardan sonra, bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles لكن، يا عزيزتي، مع كل ما يحدث، فلا أظنّها فكرة جيّدة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus