"أظن أنكِ" - Traduction Arabe en Turc

    • sanıyordum
        
    • sanmıyorum
        
    • bence
        
    • galiba
        
    • Sanırım sen
        
    • olduğunu düşünüyorum
        
    • düşünmüyorum
        
    • düşünmemiştim
        
    Ben de fırınımızla ilgili bir haber yapmaya geldiğinizi sanıyordum. Open Subtitles وأنا أظن أنكِ هنا كي تكتبي تقريراً عن مخبزنا
    - Hayır, senin tanıdığını sanıyordum. Farkında mısın, annem yaşlandıkça, edindiği arkadaşları gençleşiyor. Open Subtitles لا، كنتُ أظن أنكِ تعرفينه ألاحظتِ أن كلما كبرت أمي
    Kazık atmak konusunda bayağı beceriklisin tatlım. Buna inanacağımı sanmıyorum. Open Subtitles أظن أنكِ تبالغين يا عزيزتي لست متأكد أن بستطاعتي تصديقك
    Ayrıca sırf hayat berbat şeylerle dolu olduğu için buraya gelip viskimi paylaştığını sanmıyorum. Open Subtitles لم أظن أنكِ هنا تحصلين علي الويسكي لأن الحياة مشمشية اللون
    Scarlett, bence bir ağlama krizinin eşiğindesin. Open Subtitles أتعلمين يا سكارليت، أظن أنكِ على وشك الإنتحار بالبكاء
    Bazı eskizlerini orada unutmuşsun galiba. Open Subtitles تعلمين؟ أظن أنكِ تركتي بعضاً من رسوماتك.
    Ama, Sanırım sen çok yeteneklisin, ve iyi olacağını düşünüyorum. Open Subtitles حسناً، أظن أنكِ موهوبة جداً أعتقد أنكِ ستكونين على ما يرام
    Sende bir şeyler büyük görünüyor. Ama yine de oldukça genç olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles تبدين وكأنك كبيرة, ولكني مازلت أظن أنكِ أصغر
    Hayır, hayır, düşünmüyorum. bence çok sevimlisin. Open Subtitles لا لا , لا أعتقد ذلك , أظن أنكِ فاتنة
    Bütün bu sorunlar varken uyuyabileceğini düşünmemiştim. Open Subtitles مع كل تلك المتاعب أظن أنكِ لم تستطيعين النوم
    Bu tarz içki âlemi yapmayı çok önce bıraktığını sanıyordum. Open Subtitles كنت أظن أنكِ عزفتي عن هذا المجال وهو تجرّعك للخمر بتلك الغزارة لكن ليس بعدما رأيتك الآن
    - Kimya çalışacaksınız sanıyordum. Open Subtitles ـ كنت أظن أنكِ فى حصة الكيمياء ؟
    Oh, ama... ben onun arka tarafta oturduğunu sanıyordum. Open Subtitles لكن... أظن أنكِ قلتي أنه كان في مؤخرة الطائرة
    Oh, ama... ben onun arka tarafta oturduğunu sanıyordum. Open Subtitles لكن... أظن أنكِ قلتي أنه كان في مؤخرة الطائرة
    Dün geceden sonra benimle üç saat arabada oturmak isteyeceğini sanmıyorum. Open Subtitles حقا؟ بعد ليلة أمس , لم أظن أنكِ ستكوني متحمسة جدًا بالجلوس بجانبي في السيارة لثلاث ساعات
    Korkutmak istemem ama fazla uzağa gidebileceğini sanmıyorum. Open Subtitles , لا أقصد أن أكون فظاً لكن لا أظن أنكِ ستبتعدين كثيراً
    Eğer ölürse, ve bu olduğunda sen burada oturoyu olursan, senin budan geri dönebileceğini sanmıyorum. Open Subtitles ولوماتت, وأنتِجالسةهنا عندمايحدث هذا, لا أظن أنكِ ستتعالجين من وقع هذا
    Bak, cesaretini yitirme. bence çok iyi yazıyorsun. Open Subtitles انظري، لا تفقدي حماسك أظن أنكِ تكتبين على نحو ممتاز
    - Evet, kaydettim. Ama bence bu bir kaza değildi. bence lastiğinize ateş ettiler. Open Subtitles ماعدا ذلك لا أظن أنكِ تعرضتي لِحادث أعتقد أن الأطار تعرض إلى إطلاق نار
    Çok iyi yaptın. Daha önce laboratuvarımı görmemiştin galiba. Open Subtitles يالها من مفاجأة لطيفة، لا أظن أنكِ رأيتي معملي من قبل
    Sanırım sen yeni Nazi olabilirsin. Open Subtitles أظن أنكِ ستكونين النازية الجديدة
    Evet beni duydun ve bunda iyi olduğunu düşünüyorum eğer kutu yemeyş 5 dakika için bırakırsan. Open Subtitles أجل سمعتيني، وتعرفي ماذا أظن أنكِ ربما جيدة جداً عندما لو توقفتي عن أكل اللكم لخمس دقائق
    Annene bir şey yaptığını düşünmüyorum ama somut kanıtları da göz ardı edemezler. Open Subtitles لا أظن أنكِ فعلتِ شيئًا لوالدتك... لكن المرء لا يمكنه تجاهل أدلة فنية هناك
    Bu kadar çabuk kavrayabileceğini hiç düşünmemiştim açıkçası. Open Subtitles لم أكن أظن أنكِ ستستوعبين هذا الأمر بسرعة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus