"أظن أنّه" - Traduction Arabe en Turc

    • Sanırım
        
    • sanmıyorum
        
    • bence
        
    Sanırım burada durmam ve size bir çeşit moral vermem gerekiyor. Open Subtitles أظن أنّه من المفترض لي أن أقف هنا و أن أُطمئنكم
    Sanırım küçükken geçirmek çok daha iyi. Open Subtitles أظن أنّه من الأفضل أن يصاب به المرء في صغره
    Evet, Sanırım düşününce salakça geliyor. Open Subtitles نعم، أظن أنّه من السخافة أن تفكّر في هذا الموضوع
    Ben, steroid tedavisine başladım ama Sanırım basıncın azaltılmasına ihtiyacı var. Open Subtitles لقد بدأت بإعطائه الستيروئيدات، لكنّني أظن أنّه بحاجٍةٍ لرفع الضغط
    Burada bir kaçak bulduk ancak kazara buraya geldiğini sanmıyorum. Open Subtitles ولكن لا أظن أنّه وصل إلى هنا عن طريق الصدفة.
    bence bizim ikizimiz kaçırıldığında yarattığı ısı o camın erimesine sebep oldu. Open Subtitles أظن أنّه حين كانت التوأم تختطف، سببت الحرارة التي ولدتها ذوبان النافذة بشكل طفيف.
    Genelde böyle söylerler. Sanırım nazik olmaya çalışıyordu. Open Subtitles حـسنـاً , إنّهم عادةً ما يفعلون ذلك أظن أنّه كان يحاول أن يكون مهذباً فحسب
    Evet, Sanırım bu piçi yakalayabileceğimiz bir yol var. Open Subtitles أجل , أظن أنّه هُناك طريقة لنلقي القبض على ذاك الحقير
    Sanırım yatma vakti geldi. Benim de geldi. Open Subtitles أظن أنّه قد حان وقت ذهابه للفراش وأنا أيضاً.
    Geçen hafta birisi beni aradı, Sanırım çarşamba günüydü ona yarım litre gerçek insan kanı satıp satamayacağımı soran bir müşteriydi. Open Subtitles تلقيت إتصالاً الأسبوع الماضي أظن أنّه يوم أربعاء وقد كان زبون عندي، والذي كان يسأل
    Sanırım burada telefon bağlamak yerine okuldan sonra arkadaşlarıyla takılabileceği günü sayıyordu. Open Subtitles أظن أنّه كان يُحصي الأيام حتى يعود ليُمضي الوقت مع رفاقه عقب المدرسة عوضاً عن إجراء المهاتفات هُنا
    Arabasının bozulduğunu söylemişti fakat Sanırım onu sorgulamalıyız. Open Subtitles لقد قال أنّ سيّارته تعّطلت ولكنّي أظن أنّه يجدر بنا أن نُحضره للإستجواب
    Sanırım kurban dönmek zorunda kalmış bungalovu pas geçmiş. Open Subtitles أظن أنّه كان على القاتل الإنعطاف حتى لا يصطدم بالجناح.
    Sanırım zaman gelip kapılar açıldığında kapılardan biraz uzak durman en iyisi. Open Subtitles أظن أنّه من الأفضل حين يحين الوقت لفتح أبواب المتجر من الأفضل أن تبتعد قليلاً عن الأبواب
    Sanırım şu an ikimizden de bıkmış durumda. Özellikle benden. Open Subtitles أظن أنّه سئم منّا نحن الإثنين الآن، ولكن منّي أنا أكثر
    Taşikardi oluştu. Sanırım gidiyor. Open Subtitles إنّه يعاني من عدم إنتظام دقّات القلب أظن أنّه سيموت قريباً
    Sanırım arkada. Onu bekletme artık. Open Subtitles أظن أنّه في الخلف لا حاجة لجعلها تنتظر
    Sanırım telefona o baktı ve onun yerine öldü. Open Subtitles أظن أنّه إستلم المكالمة ومات بعد ذلك
    Sanırım konuşarak onu vazgeçirmeye çalışmamı istiyordu. Open Subtitles أظن أنّه أرادني أن أحاول ثنيه عن الأمر
    - Bunu yaparken pek de bizi düşündüğünü sanmıyorum. Şuraya bir baksana. Open Subtitles حسن، لا أظن أنّه كان يفكّر بنا بالضبط عندما قام بهذا، أعني، انظر لهذا المكان
    Uçaktan inmeyi tasarladığını bile sanmıyorum. Open Subtitles لا أظن أنّه نوى مطلقًا أن يصعد على هذه الطّائرة.
    Ama bence bunu resmileştirmemiz gerek. Open Subtitles ولكن أظن أنّه يجدر بنا أن نختم الصفقة حتى نجعل الأمر رسمياً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus