bence hakime gitmelisin. | Open Subtitles | أظن عليك مقابلة القاضي عليك الوصول للقاضي |
bence şehir meclisini toplasan iyi edersin | Open Subtitles | أظن عليك الأتصال من اجل اجتماع مجلس البلدة |
- Geçitten gelen genç adamla tanışman lazım bence Jack. - Şimdi mi? | Open Subtitles | أظن عليك مقابلة الشاب الذي جاء من البوابة، جاك |
- Bak bayan. Bu adamı dinlesen iyi olur. | Open Subtitles | أسمعي أيتها السيدة، أظن عليك فعلاً أن تستمعي لهذا الرجل |
Bak Sean, sanırım şunu bilsen iyi olur. Genelde böyle bir şey yapmam. | Open Subtitles | اسمع, "شون", أظن عليك أن تعلم أنني لا أفعل هذا بشكل عام |
Bu sefer şans dilesen iyi olur. | Open Subtitles | أظن عليك تمني الحظ لي هذه المرة |
Evet, bence iyileştiğinde bile bu cümleyi kurmamalısın. | Open Subtitles | أجل, لا أظن عليك قولها حتى لو كنت بصحة جيدة |
Kendini kanun adamı olarak görerek beni böyle tutsak alacağına, bence orduya katılmalısın. | Open Subtitles | أظن عليك الالتحاق بالجيش بدلاً من الهجوم علىّ كأنك بطل قومى |
Tina, bence Shannon'la oturup konuşmanız gerek. | Open Subtitles | تينا حقا أظن عليك بالجلوس مع شانون والتحدث معها |
Ve de bir sakız alacağım, o yüzden bence siz geçin. | Open Subtitles | ولقد وجدت العلكه أظن, عليك الذهاب أولاً. |
- bence gözden uzak olmadan yarar var. | Open Subtitles | في الواقع أظن عليك التواري عن الأنظار .. |
- bence annene söylemelisin. - Nerede ağda yaptırdığım beni ilgilendirir. | Open Subtitles | أظن عليك إخبار أمك - مكان تدليكي هو شأني الخاص - |
- bence okula geri dönmelisin, tatlım. - Ne? | Open Subtitles | ـ أظن عليك العودة إلى المدرسة، يا عزيزي ـ ماذا ؟ |
bence hemen bana neler döndüğünü söyleseniz iyi olur. | Open Subtitles | أظن عليك أن تخبرني بالأمر الآن |
Buraya gelseniz iyi olur. | Open Subtitles | أظن عليك المجيء إلى هُنا. |
Gitsen iyi olur. | Open Subtitles | أظن عليك الذهاب |
Ash, arkadaşına çenesini kapamasını söylesen iyi olur. | Open Subtitles | يا (آش)، أظن عليك إخبار صديقك بأن يصمت |