Bence buradaki şey aşırı derecede çıkarcı biri. | Open Subtitles | لكن أظن ما نتعرض له هُنا هو شيء ماكر للغاية. |
Bence "buyur gel" derken, içeri giren herkesi vuracağını kastediyor. | Open Subtitles | أظن ما يقصد بالمجيء أنه سيقتل كل ما يقترب |
Bence hayatında üzgünlüğünle barışık olduğun bir zamana erişmen gerektiğini söylemiş. | Open Subtitles | حسناً أظن ما تقصّده هو انه عليك أن تصل إلى مكان في حياتك تكون به في خير مع حزنك. |
Sanırım okul müfettişlerinin bilmeyeceği şeyler onlara zarar vermeyecektir, değil mi? | Open Subtitles | أظن ما يجهله ضباط القبول هؤلاء لن يضرهم ، صحيح ؟ |
Sanırım kocanın söylemek istediği, senin benimle birlikte gitmeni istememesi. | Open Subtitles | أظن ما يحاول زوجك قوله هو أنه لا يريدك أن تخرجي معي |
şey, Sanırım a... Sanırım dediklerin çok anlamlıydı, a... ve seni kötü hissettirmek istemiyorum, bu yüzden, gidiyorum, a.. hemen gidiyorum... kardeşimi gönderirim, belki... kutu bittiğinde. | Open Subtitles | حسناً ,أظن ما قلته هو الصواب ولا أريد أن تشعري بالأسى |
Bilmenizi isterim ki, bütün suçu sizin üstünüze yıkarak yaptıkları şey hiç adil değil. | Open Subtitles | أردتك أن تعرف فقط، أنني لا أظن ما يفعلونه أمراً عادلاً إلقاء كل الملامة عليك |
Bence evde yaşanan bu durum kendini tekrarlayan bu ifadeyle ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | أظن ما يحصل هو أن ذلك الوضع في البيت يظهر نفسه بتلك العبارة التكرارية |
Bence teklifim onların durumuna göre çok iyi. | Open Subtitles | أظن ما أقدمه أفضل كثيراً مما لديك |
Hayır, Bence akşam yemeği ısmarlamayı ve beraber film izlemeyi kastediyor. | Open Subtitles | أظن ما يعنيه هو عشاء وحفلة سينما |
Bence kimse ölmeden halletmek için hala şans var. | Open Subtitles | أظن ما تزال فرصة دون أن يموت أحد |
Bence buraya girdiğinde benim "otur bakalım evlat" dememi istiyordun. | Open Subtitles | أظن ما تريده أن تدخل هنا وتدعني أقول لك " فقط اجلس بني " |
Sanırım Dr. Brennan, ölmek üzere olan bir sektörün içinde çalışmış olmam bana biraz yetenek katmış olabileceğini düşünüyor böylece usta biri olarak kayıt yapabilirim. | Open Subtitles | أظن ما تقصده الطبيبة أن العمل في مؤسسة ثابتة يقدم لي التقدير الدائم للحرفية التي تأتي مع صنع الأشرطة المسجلة |
Sanırım anlatmaya çalıştığım şey her zaman yalnız olmak zorunda olmadığın. | Open Subtitles | أظن ما أحاول أن أصل إليه هو لايجب عليكِ أن تكوني وحيدةً دوماً |
Evet, Sanırım tüm bunlar yürekten gelen kişisel bir özür anlamına geliyor. | Open Subtitles | نعم، أظن ما يلزم هو اعتذار شخصي مباشرة من قلبي |
Madem özür dileme ruhuna girdik, Sanırım o zaman benim de hepinize bir özür borcum var herhalde. | Open Subtitles | أتعلمون ، أظن ما دمنا نتكلم عن روح الإعتذار أفترض أنني أدين لكل واحد منكم بإعتذار |
Sizin sektörde aşırı kırtasiye işi deniyor Sanırım. | Open Subtitles | أظن ما تطلقون عليها الأمتثال الصارم للقواعد الرسمية. |
Beyler, beyler, beyler, bütün bu fikirler çok güzel ama asıl insanları heyecanlandıracak şey müzeye düşen patlamış mısır olacaktır. | Open Subtitles | رفاق ، رفاق ، رفاق هذه جميعها أفكار جيدة لكنني أظن ما تحمس الناسُ بشأنه فشار متروك في المتحف |