ve, bu saatten sonra sana ceza vermiyeceğim çünkü üstünden zaman geçti ama kaba ve saygısızca davrandığını bilmen lazım. | Open Subtitles | لن أعاقبك في هذه اللحظة لأن الأوان قد فات لكنك بحاجة لأن تفهم بأنك كنت فظ ومسيء. |
Bak, sana ceza vermiyorum, ama bir daha benimle öyle konuşamazsın, özellikle de dışarda, etrafta başkaları varken. | Open Subtitles | أصغِ إلي, لن أعاقبك لكن لا يمكنك التحدث معي بتلك الطريقة ثانيةً خاصة في مكان عام وبالقرب من الناس. |
O yüzden açık sözlülüğünden dolayı seni cezalandırmak zorundayım. | Open Subtitles | . لذا ، يجب أن أعاقبك . لصراحتك تعاقبنى ؟ |
Bak, artık senden nefret etmek istemiyorum ve de seni cezalandırmak. | Open Subtitles | أنت تعلم , النوم في المقعد الخلفي الغريب انظر ، أنا لا أريد أن أكرهك بعد الآن وأنا لا أريد أن أعاقبك |
Seni cezalandırmıyorum, sadece uykunu iyi almanı istiyorum. Tamam mı? | Open Subtitles | أنا لا أعاقبك ، كل ما في الأمر أنني أريدك أن تأخذي كفايتك من النوم، حسن؟ |
Seni cezalandırmıyorum, sadece uykunu iyi almanı istiyorum. Tamam mı? | Open Subtitles | أنا لا أعاقبك ، كل ما في الأمر أنني أريدك أن تأخذي كفايتك من النوم، حسن؟ |
Seni cezalandırıyorum çünkü en yakın arkadaşımla birlikte bana yalan söyledin. | Open Subtitles | أنا أعاقبك لأنّك اشتركتَ مع صديقي المفضّل في الكذب عليّ |
Seni cezalandırdığımda veya zorla sebze yedirdiğimde bu hoşuna gitmeyebilir ama seni sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أتعلم ، عندما أعاقبك أو أجبرك على تناول الخضراوات لربما لم تحبها ، لكنك تعلم أني أحبك ، مهما يكن ، أليس كذلك؟ |
Seni cezalandıracağımı söylemiştim çünkü sana yapamayacağını söylediğim halde göğüslerime dokunmaya çalıştın. | Open Subtitles | قلت لك أني سوف أعاقبك لأنك حاولت لمس أثدائي - عندما أخبرتك أنك لا تستطيع لمسها ( |
Ve o yüzden ben de seni cezalandırmayacağım. | Open Subtitles | ولن أعاقبك الآن |
Ve seni cezalandıracağım Tommy. | Open Subtitles | " وسوف أعاقبك " تومي |
ceza yazmak zorundayım. | Open Subtitles | علي أن أعاقبك على هذا. |
Sana daha ceza bile vermedim. | Open Subtitles | أنا حتي لم أعاقبك |
Seni cezalandırmak için şans eseri belki birkaç İngiliz askeri geçer diye ormanda yürüyüşe çıktığımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | تعتقد بأني من اجل أن أعاقبك ذهبت لأتمشى في الغابه متمنيه فرصه أن يمر الجنود من هناك؟ |
Seni biraz olsun cezalandırmak belki benim de yurttaşlık görevimdir. | Open Subtitles | اتعرفين، انه واجبي المدني ان أعاقبك قليلاً |
Seni cezalandırmıyorum. Yapılan bir yanlışı düzeltiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعاقبك أنا أصحح الخطأ الذي أرتكب |
Seni cezalandırmıyorum, Peter. | Open Subtitles | لست أعاقبك بيتر |
Onları cezalandırıyorum. | Open Subtitles | أنا أعاقبك ، أعلم ، لكن... .... ـ |
Seni cezalandırdığımda ben de kalp ağrısı çekiyorum. | Open Subtitles | عندما أعاقبك... أعاني من وجع القلب أيضا. |
Zevk alma konusuna gelince seni cezalandıracağımı söylemiştim. | Open Subtitles | - قلتُ بأني سوف أعاقبك |
Seni cezalandırmayacağım. | Open Subtitles | لن أعاقبك على ذلك. |
- Ah, seni cezalandıracağım. | Open Subtitles | سوف أعاقبك |
Geçmişte yaşanmış bitmiş şeyler yüzünden cezalandırılmak istemezdim. | Open Subtitles | لا اريد أن أعاقبك عن الشخص اللذي كنت عليه في الماضي |