Ben bir prensesim. Ya da en azından, eskiden öyleydim. | Open Subtitles | . أنا أميرة . أو على الأقل أعتدت أن أكون |
eskiden bir mandıranın arabasını kullanırdım. | Open Subtitles | أعتدت أن أعمل سائق في مزرعة ألبان يا سيدي |
Ya da eskiden çıktığın biri, daha hiçbiriyle tanışmadan önce tanıdığın biri gelir. | Open Subtitles | أو شخصاً أعتدت أن تواعده قبل أن تقابل أية أحداً منهم يعود, |
Onunla baş edebilirim. eskiden oldukça iyi bir boksördüm. | Open Subtitles | يمكننى التعامل معه أعتدت أن أكون ملاكما بارعا جيدا |
eskiden Wet Willy'de dans ederdim. Raytown'daki o yeri bilir misin? | Open Subtitles | أعتدت أن ارقص في محل ويت ويليزي تعرف ذلك المكان في رايتاون ؟ |
eskiden mühendistim ama eskidi. | Open Subtitles | لقد أعتدت أن أكون مهندساً ولكنها أصبحت مهنة قديمة |
eskiden harika goguslerim vardi degil mi? | Open Subtitles | لقد أعتدت أن يكون لديً حلمات ثدي رائعة,أليس كذلك؟ |
eskiden yumuşak ve emici olmana rağmen artık sert ve bir gıdım dahi su emebilecek durumda değilsin. | Open Subtitles | لقد أعتدت أن تكون ممتص ومنفوش بينما أنت الان جاف وعاجز عن امتصاص قطرات الماء الصغيرة |
eskiden gerçek bir devdim, şimdiyse herkese maskara oldum. | Open Subtitles | أعتدت أن أكون غول، أمّا الآن أنا قطعة خضراء مثيرة للسخرية. |
Pekâlâ... eskiden hokey oynardım. Hiç hokey oynamadım. | Open Subtitles | حسناً ، أعتدت أن ألعب الهوكي لم ألعب هوكي ، أبداً |
eskiden antika figür koleksiyonum* vardı. | Open Subtitles | أعتدت أن أشتري مجوعة أشكال الأكشن القديمة |
O güçlü bir İskoç atıydı.eskiden onu bataklık tarafına sürerdim... her gece işini bitirdiğinde. | Open Subtitles | ولقد أعتدت أن أركب معه كـل ليلة عـندما يـنتهي من العـمل |
Artık eskiden olduğunuz gibi erdemli ve faziletli bir kral değilsiniz. | Open Subtitles | لست ذاك الملكُ الشريف العظيم الذي أعتدت أن تكونه |
Aynı tarot kartlarının söylediği gibi kendisini eskiden sevdiğim biri olarak gizleyip beni yok etmeye çalışıyordur. | Open Subtitles | يشبه نفسه بشخص أعتدت أن أحبه محاولاً تدميري كما اخبرت أوراق اللعب |
eskiden hep çocukları burada parti yaparken yakalardım. | Open Subtitles | أعتدت أن أجد الصبية يحتفلون هنا طوال الوقت |
eskiden sabahları merdivenden inerken şarkılar söylerdin. | Open Subtitles | أعتدت أن تغني في الصباح عندما تنزل من الدرج. |
eskiden olduğun insanın bir parçası bile içinde kaldıysa o parça beni duyabilir. | Open Subtitles | إن كان هناك أي جزء بشري الذي أعتدت أن تكون فيه ذاك الجزء الذي يستطيع ان يسمعني |
eskiden oğlumun doğum günlerinde yapardım. | Open Subtitles | كانت الأشياء التي أعتدت أن أصنعها منذ فترة طويلة له في عيد ميلاده. |
Sevgilim, bir kıyafet balosu yapabilir miyiz tıpkı eskiden yaptığınız gibi? | Open Subtitles | عزيزى , ألا يمكننا أن نقيم .... حلفة تنكرية كما أعتدت أن تفعل ؟ |
Sevgilim, bir kıyafet balosu yapabilir miyiz tıpkı eskiden yaptığınız gibi? | Open Subtitles | عزيزى , ألا يمكننا أن نقيم .... حلفة تنكرية كما أعتدت أن تفعل ؟ |