Her an değişebilecek olan bu zevkin tadını çıkarmak niyetindeyim. | Open Subtitles | و ها أنا أعتزم أن أستمتع بكل لحظة ممتعة مُتقلِّبة |
Küre bende olduğuna göre Londra'ya dönme niyetindeyim. | Open Subtitles | الآن بما أنني أمتلك البلَّورة, فأنا أعتزم العودة إلى لندن, |
Bu nedenle buradayım ve bu nedenle size yarın mahkemede yardım etme niyetindeyim. | Open Subtitles | التي ستسمح لنا أن نغير قانون حماية حرمة الزواج ولهذا أنا هنا.. لهذا أنا أعتزم |
Beyler, buranın komutasını ben istemedim ama bu bana verildiğine göre ben de bu alayı sınırın en iyi birliği yapmaya niyetliyim. | Open Subtitles | ايها السادة، لم أكن اسعى لهذا الأمر ولكن منذ أسندت لي ذلك أعتزم جعل هذا الفوج ألافضل على الحدود |
Ama bilhassa beyler, tepeden tırnağa serseri olan herifin Galler Prensinin, peşine düşmeye niyetliyim. | Open Subtitles | وأهمها, سادتي, أني أعتزم على ملاحقة القذر أمير ويلز |
Ghostwood gelişim planıyla elimizdeki tüm silahları kullanarak her zeminde savaşmayı planlıyorum. | Open Subtitles | أعتزم مقاتلة مشروع تطوير "غوستوود" هذا على أي أرض وبكل سلاح متاح. |
Bak ahbap, buraya bu kızla beraber geldim, tamam mı? Yeni yılın geri sayımı sırasında onu öpmeyi planlıyorum. Onu tavlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | اسمع, أتيت مع الفتاة و كنت أعتزم تقبيلها عند العد العكسي, أنا أحاول استمالتها |
Öğleden sonra ona her şeyi anlatmayı düşünüyordum. | Open Subtitles | الحقيقة هي أنني كنت أعتزم إخبارها بكل شيء بعد ظهر اليوم |
Ona şunu söylemenizi istiyorum; onun o küçük zavallı işletmesinin acılarına son verme niyetindeyim. | Open Subtitles | هذا رائع تأكد بأننا سنخبره بذلك و أريد أن تخبره بأنني أعتزم بأنني سأضع حداً لأعماله البائسة |
Ve sana söz veriyorum seni daha uzun süre deli etme niyetindeyim. | Open Subtitles | ولكِ وعدي الصادق أني أعتزم قيادتكِ للجنون لوقتِ طويل. |
Bu meselenin peşini bırakmamak niyetindeyim Dedektif. | Open Subtitles | أيها المحقق، أعتزم متابعة هذه المسألة فلتُمضي قدماً، أنا أعتزم أن .أذهب للغداء |
Şu anda kim, hangisini kovalarsa kovalasın onları yeme niyetindeyim. | Open Subtitles | أياً يكن من يطارد من في هذه اللحظة بعينها أنا أعتزم أكلهم |
- O borcu kullanmak niyetindeyim. | Open Subtitles | إذا فأنا أعتزم بطلب ذلك الدين في مرحلة ما |
Bak, önceki kaptanları pek bilmiyorum ama ben elimden geldiğince az ölmeye niyetliyim. | Open Subtitles | أنصت، أجهل طبيعة الربابنة السابقين ولكني أعتزم الحدّ من حالات الوفاة. |
Anlamıyor musun Debra? 2008'de Başkanlığa adaylığımı koymaya niyetliyim. | Open Subtitles | ألم تفهمي يا ديبرا أعتزم أن أكون ألرئيس في 2008 |
İşveren Konseyi'ne bir protesto yollamaya niyetliyim. | Open Subtitles | أعتزم تقديم أحتجاج إلى مجلس التوظيف العام |
Bunu ortaya çıkarıp durdurmaya niyetliyim. Tabii başkan seçilirsem. | Open Subtitles | أنا أعتزم على فضح و إيقافه إذا أنتخبت رئيسة. |
Üç tünel kazmayı planlıyorum. Asıl olanı burada, şehir duvarının orada olacak. | Open Subtitles | أعتزم حفر ثلاثة أنفاق الرئيسي سيكون هنا, عند جدار البلدة |
Ben bu akşam Mark II'yi test etmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | أعتزم قيادة سيارة "مارك تو" هذه الظهيرة. |
İçeride de tam olarak bunu söylemeyi planlıyorum. | Open Subtitles | وذلك بالضبط ما أعتزم قوله لهم هناك |
Ben de bunu düşünüyordum ama arabayla ne yapayım ki? | Open Subtitles | أنا أعتزم فعل ذلك ، لكن ماذا يجب أن أفعل بالسيارة ؟ |
Son aylarda bu adama hayli sert çıktım böyle devam etmeye de niyetim var. | Open Subtitles | أعلم بأنني كنت قاسياً على هذا الرجل في الأشهر القليلة المنصرمه و أعتزم الإستمرار في ذلك |