Bilmek istersin diye düşündüm: Arabanın bagajında bulduğunuz saç tellerini karşılaştırdım. | Open Subtitles | أعتقدت أنك تريد أن تعلم لقد فحصت الشعر الذي وجدناه على صندوق السيارة |
Her neyse, görmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | على أي حال، أعتقدت أنك تريد تفقد ذلك |
Bilmek istersin, diye düşündüm. | Open Subtitles | أعتقدت أنك تريد أن تعرف هذا |
- Teşekkür etmek istersin sandım. - Tabii ki isterim. | Open Subtitles | أعتقدت أنك تريد أن تشكره نعم , أريد ذلك |
- Teşekkür etmek istersin sandım. - Tabii ki isterim. | Open Subtitles | أعتقدت أنك تريد أن تشكره نعم , أريد ذلك |
- Elbette. Sadece gelişmeleri öğrenmek istersin diye düşünmüştüm, hepsi bu. | Open Subtitles | فقط أعتقدت أنك تريد سماع الأخبار، هذا كل شيئ |
Ama Brian gitmek istersin diye düşünmüştüm? | Open Subtitles | ماذا؟ لكن براين أعتقدت أنك تريد الذهاب |
Bilmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | فقط أعتقدت أنك تريد أن تعرف |
Otopsiyi sen yapmak istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | أعتقدت أنك تريد إجراء تشريح |
Bilmek istersin diye düşündüm öyle. | Open Subtitles | أعتقدت أنك تريد معرفة ذلك. |