Sen öldürdün. Hayır, öldürmedi. Sen Peter Pettigrew'u haritada gördüğünü söyleyene dek ben de öyle sanıyordum. | Open Subtitles | لا لم يمت ,أعتقدت ذلك حتى ذكرت أنك رأيته على الخريطة |
öyle sanıyordum. Git hemen! | Open Subtitles | أعتقدت ذلك , إذهب الآن |
Ben de öyle düşünmüştüm. -Dione, nane çayı nerede kaldı? | Open Subtitles | نعم , أعتقدت ذلك ديونى" أين الشاى ؟" |
Evet, ben de öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | . أووة . نعم . لقد أعتقدت ذلك - |
Bence öyleydi. | Open Subtitles | أعتقدت ذلك. |
İlk başta öyle olduğunu sanmıştım ama şimdi emin değilim. | Open Subtitles | في البداية أعتقدت ذلك لكن الآن لست متأكدة. |
Bende öyle sanıyordum. | Open Subtitles | حسناً , أعتقدت ذلك أيضاً |
Ben de öyle sanıyordum, ancak Anton'ın dediğine göre hala başları dertteymiş, muhtemelen hala oradadırlar. | Open Subtitles | أعتقدت ذلك أيضًا، ولكن (أنتون) يقول مازالوا بمشكلة، ربما مازال هناك مشكلة. |
öyle sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت ذلك. |
Evet, ben de öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | نعم, أعتقدت ذلك أيضا |
Ben de öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعتقدت ذلك أيضاً |
Bende öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | أليس كذلك ؟ أعتقدت ذلك |
Ben de öyle düşünmüştüm. Görüşürüz. | Open Subtitles | أعتقدت ذلك أراك لاحقا |
Hep öyle düşünmüştüm zaten. | Open Subtitles | دائما ما أعتقدت ذلك |
öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | لا - أعتقدت ذلك |
Bence öyleydi. | Open Subtitles | أعتقدت ذلك. |
Aslında bir zamanlar öyle olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | أعتقدت ذلك في يوم ما |