Göçmen bürosunun, gelişinizi kayıt dışı tutmasının daha iyi olacağını düşündük. | Open Subtitles | لقد أعتقدنا أنه من الأفضل لك أن تدخل البلد بدون المرور خلال دائرة الهجرة |
Şapkalarımızı daha sık kullanmak zorunda kalırız diye düşündük böylece. | Open Subtitles | أجل لدينا قبعات لقد أعتقدنا أنه سيجبرنا على إرتداء القبعات أكثر |
Müfettişlere okulu kapatmasınlar diye rüşvet verebileceğinizi düşündük. | Open Subtitles | لقد أعتقدنا أنه بإمكانك رشوة مفتشي المدارس ليذهبا بعيداً |
Duyduklarından şaşkına döneceğini düşünmüştük ancak tepki vermedi. | Open Subtitles | لقد أعتقدنا أنه سيصاب بالذهول ألا أنه أستقبل الخبر ببرود شديد |
10 üzerinden dört mü? Kitabın sayfa 600 civarında toplandığını düşünmüştük. | Open Subtitles | أعتقدنا أنه اختار الكتاب ليكون 600 صفحة تقريباً |
Bize evleneceğini söyleyeceğini düşünmüştük. | Open Subtitles | أعتقدنا أنه سوف تقولين لنا بأنكِ سوف تتزوجين |
Norma, sadece olanları bilmen gerektiğini düşündük. | Open Subtitles | نورما) أعتقدنا أنه يجب أن تعلمي) بما يحدث |
İhtiyacın olduğunda Vivian'ı aramak için burayı kullanabileceğini düşündük. | Open Subtitles | أعتقدنا أنه يمكنك إستخدام هذا المكان لتتصل بـ(فيفيان) عندما تحتاج |
- Sadece düşündük ki, yapabiliriz... - Breakfast! | Open Subtitles | ...لقد أعتقدنا أنه يمكننا الحصول على بعض - ! |
- Delirdiğini düşünmüştük. | Open Subtitles | أعتقدنا أنه سيفقد عقله. |
Onun öldüğünü düşünmüştük... | Open Subtitles | لقد أعتقدنا أنه مات |