bence böylesi ikimiz için de iyi olacak. Çok acı çekiyor gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | أعتقد حقاً أن هذا من صالحنا كلنا تبدو حقاً وكأنك في ألم كبير |
Ailesinin evine gittiğimize göre, bence böyle bir seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | باعتبار أن هذا المكان يخص عائلتها فلا أعتقد حقاً أن لدينا خيار فى ذلك |
Bazıları enstürmanları olmadığı için koro olduğunu varsayıyor ama bence öyle değil. | Open Subtitles | بَعْض الرأي هو قَدْ يَكُونُ لقلةِ الآلاتِ , لَكنِّي لا أعتقد حقاً أن أَشتري ذلك. |
Alan, bunun gerçekten yersiz olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أتعلم يا آلان، أعتقد حقاً أن هذا أمر غير ملائم. |
gerçekten uzatacağımız yardım elinin Havlu'nun son şansı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد حقاً أن هذه المداخله هي أخر فرصة للمنشفه |
Kafamın üzerinde yukarıda kafamın üzerinde yukarıda Havada bağırışlar duyuyorum, bu doğru, ve gerçekten inanıyorum gerçekten inanıyorum orada bir yerde Cennet var. | TED | فوق رأسي فوق رأسي أسمع صراخاً في الهواء، هذا صحيح. وأعتقد حقاً أعتقد حقاً أن هناك جنة في مكان ما. |
bence içeriye girip randevuna sadık kalmalısın. | Open Subtitles | أعتقد حقاً أن عليك الدخول و تفى بموعدك |
bence bu olanlar o manaya gelmiyor. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد حقاً أن هذا ما يحدث هنا |
bence onu yalnız bırakmamalıyız. | Open Subtitles | لا أعتقد حقاً أن علينا تركه وحده |
bence bu çok büyük olabilir.. | Open Subtitles | أعتقد حقاً أن هذا يمكن أن تكون ضخمة. |
Ama bu bence gerçekten... | Open Subtitles | وستعرضها للأذى وتقف مكتوف الأيدي ولكنني أعتقد حقاً أن هذا... |
"Adalet" ve "hakkaniyet" gibi kelimeler kulağa hoş gelir ancak bence buradaki duruma uygulanmaz. | Open Subtitles | كنت أود أن أصفها بكلمات (مثل (حل منصف) أو (حل عادل لكننى لا أعتقد حقاً أن هذه الأوصاف تنطبق على هذا الحل |
Bu gecenin her dediğimi harfiyen yerine getirmen gereken bir gece olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد حقاً أن الليلة إحدى تلك الليالي التي يجب أن تفعل ما آمرك به. |
Bunun kulağa acımasızca geldiğini biliyorum ama bunun, üstüne oynanacak en güvenli bahis olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | وأعلم أن هذا يبدو قاسياً ولكنني أعتقد حقاً أن هذا أفضل خيار |
Bu şehirde sadece birimize yer olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد حقاً أن هناك مكان واحد فقط لي في هذة المدينة |
Sende ciddi potansiyel olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد حقاً أن لديك الكثير من الإمكانيات |
gerçekten inanıyorum dedim gerçekten inanıyorum orada bir yerde Cennet var. | TED | فقد قلت أعتقد حقاً، أعتقد حقاً أن هناك جنة في مكان ما. |
Zehrin işin içinde olduğuna inanıyorum ama kesinlikle kendi canlarını almadılar. | Open Subtitles | بينما أعتقد حقاً أن السم كان متورطاً, إنهم بكل تأكيد لم ينهوا حياتهم بأنفسهم. |