Yine de sözün özü şu ki, böyle bir şeyi yapabileceğine inanıyorum. | Open Subtitles | المُهِم أني أعتقِد أنكَ ستفعُلها أنكَ قادرٌ على فِعلها |
İnanıyorum ki yapılan ikaz, İsa'nın da kanunları geçerli olduğu sürece bu kanun tasarısını geçersiz kılacaktır. | Open Subtitles | أعتقِد أن التَحذيَر، بِأن مَايشرَع لِلمسِيح يسَمح لَه يَبطِل فعَلاً مشرَوع القَانِون بَرمتِه |
Çünkü bu lahitlerde anahtarlar olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | لأنّي أعتقِد أنّ هذا التابوت يحوي المفتاح. |
İkimizin uzun ve yıpranmış bir ilişkimiz var... ama hala iyi bir ruhun olduğuna inanıyorum, ve yapmış olduğun yanlışlığı düzeltecek bir yol bulacağından eminim. | Open Subtitles | كانَ بيننا أنا و أنت علاقَةً طويلَة و مُضطربَة لكني أبقى أعتقِد أنَ لكَ روحاً طيبَة و أنكَ ستجدُ طريقةً لتصحيح الأخطاء التي ارتكبتَها |
Vızıltıyla beraber dediğime inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقِد أني قلت، "في لمحِ البصر". |
Albay Baird, mezuniyet hediyelerin, inanıyorum ki, masanda. | Open Subtitles | أيّتها العقيد (بايرد)، هدايا التأهيل على مكتبكِ، كما أعتقِد. |