"أعداءنا" - Traduction Arabe en Turc

• Düşmanlarımız
• düşmanlarımızı
• Düşmanlarımızın
• düşmanımız
• düşman
• düşmanlarımıza
• düşmanlarımızla
• düşmanlarımızdır

Düşmanlarımız ejderin pençesini ölü kalplerinde hissedecek.
أعداءنا سوف يشعرون بمخالب التِنِّيِّنْ تخترق قلوبهم الميتة

Düşmanlarımız bomba üretirken biz buzdolabı üretiyoruz.
نحن نصنع الثلاجات بينما يقوم أعداءنا بصناعة القنابل

Sözler, Alamut kılıçlarını kuşanan düşmanlarımızı durdurmaya yetmeyecek.
الكلمات لن تردع أعداءنا و مازال رأيي أن نردعهم بحد السيف

Korkuyorum çünkü artık düşmanlarımızı tanımıyoruz.
أنا خائفة لأنّ أعداءنا لم يعودوا معروفين لنا

Düşmanlarımızın bizden zayıf olmaları ya da topraklarını istememiz gibi.
مثلاً لأن أعداءنا أضعف منا أو أننا نريد كل أراضيهم

Hayvanları düşmanımız olarak, canavar olarak gördük.
‫جعلنا الحيوانات أعداءنا ‫واعتبرناها وحوشاً

Onlar düşman değiller sadece kaybolmuş savaşçılar... aynı senin gibi.
ليسوا أعداءنا هم فقط محاربون تائهون مثلك

Emredersiniz! Kızıl bayrak altında yelken açacağız ve düşmanlarımıza merhamet göstermeyeceğiz.
سنبحر تحت العلم القرمزيّ و لن نرحم أعداءنا

Düşmanlarımız bomba üretirken biz buzdolabı üretiyoruz.
ما الخيار الذي لدينا ؟ نحن نصنع الثلاجات بينما يقوم أعداءنا بصناعة القنابل

Düşmanlarımız sayı olarak oldukça üstün, hem stratejik bombardıman hem de uzun menzilli eskort savaş uçakları konusunda.
أعداءنا يتفوقون علينا بالعدد في كل من الطائرات القاذفة للصورايخ و الطائرات المقاتلة بعيدة المدى

Ama bir konuda söz veriyorum. sevdiklerimizin külleri havaya karışmadan önce Düşmanlarımız yok edilmiş olacak.
أنا أعرف أنك تعلم هذا المعنى لكني أعدك بشيء واحد أن أرواح أعداءنا ستكون رماد وغبار هائم في السماء

Uzağa gitmek gerekse bile, çok uzun sürse bile eski Düşmanlarımız cezalarını çekmeli.
مهما اضطررنا إلى السفر بعيداً ومهما طال.. الأمر.. فيجب أن ينال أعداءنا السابقين عقابهم على جرائمهم

İncil bize, düşmanlarımızı affetmemizi söylüyor.
الكتاب المقدس يقول لنا أن نعفو عن أعداءنا

"Ama Amerikan İHA programımız, düşmanlarımızı en az sivil zayiatla vurmamıza olanak verir."
"لكن برنامجنا للطائرات الآلية الأمريكية يدعنا نضرب أعداءنا بأقل عدد من الضحايا المدنيين."

Tanrı'nın sevgi olduğunu bilerek, ve Tanrı'nın krallığında, düşmanlarımızı seveceğiz.
مع العلم أن الله محبة، وفي ملكوت الله، ونحن سوف نحب أعداءنا.

Ama işin zor tarafı, Düşmanlarımızın yerlerini bilmememiz.
ولكن التحدي هو أننا لا نعلم أين أعداءنا.

En parlak zekalarımızın Düşmanlarımızın elinde bize karşı komplo hazırladığını bu ülkeye zarar vermenin yollarını aradığını düşünün.
تخيلوا أعداءنا بحوزتهم زمرة من أذكى عقولنا نشطة طوال الوقت ويكتشفون طرقًا لإيذاء هذا البلد

Bazen En büyük düşmanımız kendimizdir.
احياناً نكون أعداءنا اللدودين

Onlar bizim düşmanımız değil, Shoaib.
انهم ليسوا أعداءنا ، شعيب.

Bu onlarla arkadaş mı yoksa düşman mı olacağımıza bağlı.
هذا يعتمد على إذا كنا سنجعلهم أصدقاءنا أم أعداءنا

Eğer onu gömüp gücünü düşmanlarımıza aktarırsak bize karşı kullanabilirler.
إن دفنّاها، فسنطعي أعداءنا تلك القوّة ليستخدمنّها ضدّنا.

Evet, ve bir şey daha sevgili tanrım... düşmanlarımızla ilgili--
نعم, و شيء آخر, يا إلهي ... عن أعداءنا ..

Örgüte ihanet eden korkaklar bizim düşmanlarımızdır.
الجبناء الذين يخونونها هم أعداءنا