düşmanlarını öldürmek için kendini havaya uçuran insanların beklentileri daha düşüktür. | Open Subtitles | الناس الذين يذهبون بعيدا لقتل أعدائهم لديهم حد منخفض من التوقعات |
Genelde insanlar düşmanlarını görmekten hoşlanmazlar ama düşmanlarını, demir parmaklıkların ardında görmekten hoşlanırlar. | Open Subtitles | عادة الناس لايحبون أن يرون أعدائهم لكن اذا كان خلف السجن فلا بأس |
Kurbanlarına düşmanlarının kendileri olduklarını gördürmek için daha çok askeri işkence tekniklerini kullanıyor. | Open Subtitles | غالبا يستعمل أساليب التعذيب العسكرية ليجعل ضحاياه ينظرون إلى أعداءه على أنهم أعدائهم |
Yoğun balıkçılık faaliyetleri de diğer rakipleri ve düşmanlarının sayısını azaltmış. | Open Subtitles | بينما صيد سمك أكثر من اللازم خفّض أعدائهم ومنافسونهم |
Şimdi ezilmişlerin eline düşmanlarına karşı... kullanabilecekleri yaman bir kılıç geçti. | Open Subtitles | الآن المضطهدين ..أصبح لديهم سيف باتر يردون به الضربه على أعدائهم |
Kasa dairemiz en değerli malzemelerimizi barındırır ve bunların en büyük düşmanları sıcaklık ve rutubettir. | Open Subtitles | سراديبنا تحتوي على أثمن وثائقنا، وأكبر أعدائهم درجة الحرارة و الرطوبة. |
Cheka, Komunistlerin nüfusu terörize ederek ve düşmanlarını infaz ederek rejimlerini kurmakta kullandıkları bir araçtı. | TED | كانت الشيكا أداة الشيوعيين ليؤسسوا نظامهم عبر إرهاب الشعب وإعدام أعدائهم. |
Bu savaşçılar, gemiler boyunca sadece bir grup ayakta kalana kadar onlara binip, savaşıp, boğulup, düşmanlarını saf dışı bırakarak çekişirlerdi. | TED | كان هؤلاء المحاربون يتبارزون عبر السفن: الصعود على سطحها والقتال والغرق وإضعاف أعدائهم حتى يبقى فصيل واحد صامد. |
Ve Springfieldlılar, düşmanlarını merhamet için yalvarırken kahramanca katlettiler. | Open Subtitles | والسبرنغفيلديون بشجاعتهم قتلوا أعدائهم الذين يرجون الرحمة |
Compa Yerlilerinin düşmanlarını yediklerini biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعلم أن الهنود الحمر كانوا يقومون بأكل أعدائهم ليمتصوا قوتهم؟ |
Compa Yerlilerinin düşmanlarını yediklerini biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعلم أن الهنود الحمر كانوا يقومون بأكل أعدائهم ليمتصوا قوتهم؟ |
Savaşçı olarak görülen kişiler bir savaşa girdikleri zaman tek önem vverdikleri şey düşmanlarını alt etmektir. | Open Subtitles | بالنسبة للمحاربين عند الاشتباك فى قتال يجب أن يكون كل تركيزهم هو قتل أعدائهم |
Eşlerini korumak ve düşmanlarının eşlerini almak için dövüşüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقاتلون لكي يحمو رفقائهم وليطلبو أعدائهم |
4 bin yıl önce savaşçılar, düşmanlarının aklını yağa batırılmış samanları yakarak elde ettikleri duman bombaları ile karıştırıyorlardı. | Open Subtitles | منذ أربعة ألاف عام كان المحاربون يشتتون أعدائهم بسكب الدهن علي كومة من القش وإضرام النار بها |
Fakat son zamanlarda yaptıkları tek şey düşmanlarının bunu yok ettiğini izlemek. | Open Subtitles | وبمضيّ الزمن شاهدوا أعدائهم يخرّبون تراثهم |
Ateşleseler bile düşmanlarının kafalarının üstüne nişan alırlardı. | Open Subtitles | وإن فعلوا، كانوا فقط يطلقون النار فوق رؤوس أعدائهم. |
Güney Amerika yerlilerinin çoğu ayinler sırasında düşmanlarının gözünü çıkarırdı böylece ruhlar tarafından izlenmeyeceklerini düşünürlerdi. | Open Subtitles | "بعض القبائل المتعددة في جنوب "أمريكا كانت معروفة بـ بطقوسهم في إقتلاع أعين أعدائهم لإثباط عزيمتهم كيلا يتبعوهم |
Şimdi ezilmişlerin eline düşmanlarına karşı... kullanabilecekleri yaman bir kılıç geçti. | Open Subtitles | الآن المضطهدين ..أصبح لديهم سيف باتر يردون به الضربه على أعدائهم |
Destek arayan askeri bir oluşum gerçekten korkunç bir şeylere girişip suçu düşmanlarına atar. | Open Subtitles | مجموعة عسكرية تحتاج العون فتفعل أمرا فظيع جداً. وتلقي اللوم على أعدائهم. |
Ama tarihe baktığında bütün büyük adam ve kadınlar düşmanları ile anılırlar. | Open Subtitles | لكن انظر بالتاريخ دائماً ما تم تبجيل أعظم رجال و نساء العالم من قبل أعدائهم. |
Müslümanlar ölüleri her zaman gömer, düşmanın olsalar da. | Open Subtitles | المسلمون دائماً يدفنون موتاهم حتى أموات أعدائهم |
Zayıf noktaları bu, yani savaşta düşmanlarıyla yüz yüze gelmek zorundadırlar. | Open Subtitles | إنها أضعف منطقة لديهم لذلك عليهم دائما أن يواجهوا أعدائهم في المعركة رائع لا يمكن أن يديروا ظهرهم أبدا |