Bu piçler hakkında tek bildiğim, hızlı, iğrenç ve aç olmaları. | Open Subtitles | كلّ الذى أعرفه أنّ هؤلاء الملاعين يتميزون بالسرعه وهم خطيرون وجوعى |
Tek bildiğim, tapınakta ne arıyorsanız orada değil. | Open Subtitles | كلّ ما أعرفه أنّ ما تبحثون عنه في المعبد، ليس هناك |
Tek bildiğim takvimdeki sayıların ilk yayındaki sayılarla aynı olduğu. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنّ أعداد تقويمهم تتوافق مع أعداد البث الأوّل |
Bunların, bulduğu parmakla ilgisi olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ما أعرفه أنّ كلّ هذا مرتبط بإيجاده الإصبع |
- Bilmiyorum sadece geç saate kadar çalışmam gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | -لا أدري كلّ ما أعرفه أنّ عليّ العمل لوقتٍ متأخّر |
Tek bildiğim müdürün sabah 04:30'da arayıp bunu şahsen hâlletmemi istediği. | Open Subtitles | كلّ ما أعرفه أنّ المدير إتّصل بي في الـ4: 30 وطلب مني التعامل مع هذا شخصياً ، أياً كان هذا |
Tüm bildiğim, altı aydır oluşturmaya çalıştığım dava heba oldu. | Open Subtitles | كلّ ما أعرفه أنّ الستة الأشهر التي قضيتها في بناء قضيّة، ذهبت هباءً |
Tek bildiğim cinayete ilişkin izler bulduğumuz. | Open Subtitles | كلّ ما أعرفه أنّ هناك مؤشرات على جريمة قتل. |
Tek bildiğim adamın 2 defa teftiş edildiği | Open Subtitles | جلّ ما أعرفه أنّ الرجل قد تمّ التدقيق بأمره مرّتين. |
Tek bildiğim, mesajın ve adamın aynı zamanlarda geldiği. | Open Subtitles | كلّ ما أعرفه أنّ الرسالة والرجل ظهرا في نفس الوقت. |
Tek bildiğim nehirde bulduğumuz bir cesetle ilgisi olduğu. | Open Subtitles | -ما هو دافعه؟ -كلّ ما أعرفه أنّ هناك جثّة ألقيت في النهر |
bildiğim tek şey,herşeyin değişiyor olduğu. | Open Subtitles | كلّ ما أعرفه أنّ كلّ شيءٍ يتغيّر. |
Bütün bildiğim bu binanın Bir şeytan olduğu.. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنّ هذا المكان بداخله شر. |
Tek bildiğim saadet zinciri olayını bilen üç kişiden birinin ölü, birinin kayıp, diğerinin de senin sayende hayatta olduğu. | Open Subtitles | كلّ ما أعرفه أنّ الثلاثة أشخاص الذين عرفوا حول مُخطط (بونزي)، واحد ميّت، وواحد مفقود، وواحدة حيّة، بسببك. |
Tek bildiğim Beau'nun buna kafayı takmış olması, paranoyaklaşması. | Open Subtitles | جلّ ما أعرفه أنّ (بو) كان قلقاً حوله، مُرتاب. |
- bildiğim şey diğer tutuklular İbrahim'e "Bukalemun" diyorlardı. | Open Subtitles | ما أعرفه أنّ السجناء الأخرين كانوا يدعون (إبراهيم) بـ"الحرباء". |
Hiçbiri umurumda değil Wade. Tüm bildiğim birinin onları oradan atması gerektiği. Ve o kişi de sensin. | Open Subtitles | لا أكترث لأي من هذا يا (وايد) ما أعرفه أنّ على أحد إخراجهم وأنت هو. |
Sadece isminin "D" ile başladığını biliyorum. | Open Subtitles | لا أعرف، كل ما أعرفه أنّ اسمها يبدأ بـ د |
Hiro ve Hesse'in senin için çalıştığını yani en iyi ihtimalle, anne ve babamın cinayetlerinin suç ortağı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ما أعرفه أنّ كلٌّ مِن (هيرو) وَ (هيس) استجابا لك، مما يعنيّ، أنّك على أقل تقدير متواطئ في مقتل أبويّ |
Bu adamın zeki biri olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنّ هذا الرجل ذكي |
Şunu biliyorum ki başım sıkıştığında Quinn bana yardım etmişti. | Open Subtitles | كلّ ما أعرفه أنّ (كوين) ساعدني في الخروج من مأزق وقت الشدّة |