| Mükemmel olmasını istediğini biliyorum ama elimizdekiyle devam edelim. | Open Subtitles | أعرف أنك تريدين كل شيئ يكون مثالي لكن هيا نعمل بما معنا |
| Bana yardım etmek istediğini biliyorum, ama ne gördüğümü bilmiyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنك تريدين المساعدة, لكنك لا تعرفين ما رأيته |
| Sadece konuşmak istediğini biliyorum ama sen benim öğrencimsin. | Open Subtitles | أعرف أنك تريدين التحدث ليس إلا لكنك طالبتي |
| Beckett, bu kadının katili için adaletin yerini bulmasını istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أنظري" بيكيت" أعرف أنك تريدين جلب العدالة لقاتل هذه المرأة |
| Hayır, İsrail'de gömülmeyi istediğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لا لم أعرف أنك تريدين أن تدفني هناك |
| -Şarkı söylemek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك تريدين الغناء |
| Benim için en iyi olanı istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك تريدين مصلحتي وحسب. |
| Maude, hemen Timothy'nin yanına dönmek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | (مود) أعرف أنك تريدين العوده الى (تيموثى) |
| Tina onları korumak istediğini biliyorum ama yapabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | (تينا)، أعرف أنك تريدين حمايتهما لكن لا أعتقد أنك تسطيعين |
| Claire, bak, yardım etmek istediğini biliyorum. Beni dinle. | Open Subtitles | (كلير) ,حسناً, أسمعي أعرف أنك تريدين المساعدة. |
| Anneni istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك تريدين أمك. |
| Orada olmak istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك تريدين التواجد هناك. |
| Gelmemi istediğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أنك تريدين مني المجيء |