"أعرف أنك لا تريد" - Traduction Arabe en Turc

• istemediğini biliyorum
• Biliyorum fakat
• istemediğinizi biliyorum

Bunların hiçbirini istemediğini biliyorum, onun için sana bir şans daha vereceğim.
أعرف أنك لا تريد حصول أي من هذا لذا سأمنحك فرصة أخيرة

İstemediğini biliyorum. Ama göreceksin, çok eğlenceli.
أعرف أنك لا تريد اللعب، ولكنك سترى كم هى مسلية

Bununla uğraşmak istemediğini biliyorum. Ben de öyle.
أعرف أنك لا تريد التعامل مع هذا وأنا أيضاً

Biliyorum fakat Bay Shadow hariç demiştiniz... ve Bay Shadow hatta.
أعرف أنك لا تريد الإزعاج ماعدا إذا كان السّيد شادو والسّيد شادو على الخطّ

Oradan atlamak istemediğinizi biliyorum.
أعرف أنك لا تريد القفز فأنت معتد بنفسك

Bana göstermek istemediğini biliyorum, ama göstermelisin.
أعرف أنك لا تريد أن تريها لي لكن يجب عليك

Benimle konuşmak istemediğini biliyorum. Ama gerçekten sana bir şey söylemeliyim, keşke...
أعرف أنك لا تريد التحدث معي لكنأريدفعلاًإخباركبشيء ،آمل أن..

Aileni üzmek istemediğini biliyorum. Bu konuda ben de hassasım.
أعرف أنك لا تريد إغاضة عائلتك، أنا مدرك بذلك

Sarayda bu şekilde kalmak istemediğini biliyorum.
أنا أعرف أنك لا تريد أن تكون فى مكان كهذا

Odaya kameraların girmesini istemediğini biliyorum, Cy, ama beni gelirken yakaladılar, o yüzden düşünüyorum da,
أعرف أنك لا تريد الكاميرات في الغرفة ساي، لكنهم رؤوني أدخل، لذلك كنت أفكر،

Bak gelip benimle çalışmak istemediğini biliyorum.
اسمع، أعرف أنك لا تريد العمل لصالحي أفهم هذا

Ben de öyle olmasını istemediğini biliyorum.
وأنا أعرف أنك لا تريد أن تكون هناك.

- Gitmek istemiyorum. - İstemediğini biliyorum.
لا أريد الذهاب , أعرف أنك لا تريد

Gitmek istemediğini biliyorum.
لأنى أعرف أنك لا تريد أن تفعل0

Benimle konuşmak istemediğini biliyorum Jason.
أعرف أنك لا تريد التكلم معي جايسن

Şu an senin üzerine alfa erkeğini uygulamamı istemediğini biliyorum.
أعرف أنك لا تريد مني أن أصبح ذكر " ألفا " الآن

Benden nefret ettiğini benimle aynı odada bile olmak istemediğini biliyorum ama Morgan Caddesi'ndeki evde, battaniyenin altında birlikte yattığın kız hâlâ içimde bir yerlerde.
أعرف أنك تكرهني. أعرف أنك لا تريد أن تكون في الغرفة نفسها معي، لكن في مكان ما هنا...

İnanmak istemediğinizi biliyorum.
أعرف أنك لا تريد تصديق هذا