- Sorun olmadığını biliyorum. - Sorun olmadığını tabii ki biliyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنه لا بأس , انت بالتاكيد تعرف أنه لا باس |
Drakula diye biri olmadığını biliyorum. Sen de Drakula diye biri olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | أنا أعرف أنه لا يوجد شخص مثل دراكولا أنت تعرف أنه لا يوجد شخص مثل دراكولا |
Gerçekte var olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أيتها الفتاه الأرضيه أعرف أنه لا وجود لك |
Dürüst olamayacağını bilmeliydim. | Open Subtitles | كان من الواجب علىَّ أن أعرف أنه لا يمكنك أن تكون صادقاً |
Beni asla incitmeyeceğini bilmeliydim. | Open Subtitles | كان يجب أن أعرف أنه لا يمكنك أن تؤذيني أبداً. |
Bak, yazılı bir anlaşma için zaman olmadığını biliyorum, bu yüzden eğer bu virüsü güvenli bir şekilde durdurmanıza yardım edersem Adalet Bakanlığındaki davamda beni destekleyeceğinize söz vermen gerekiyor. | Open Subtitles | انظر, أعرف أنه لا يوجد وقت لإتفاق موقّع لذا فسأثق بك فى أن تساند قضيتى مع وزارة العدل اذا ساعدتك فى تأمين هذا الفيروس |
Ama merak etme, benim hakkımda söyleyecek herhangi bir kötü şeyin olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | لكن لا تقلق, أعرف أنه لا شيء سيء لديك لتقوله عني |
Onu geri almak için yapabileceğim bir şey olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | و أعرف أنه لا يوجد شئ يمكنني فعله لاسترداد ما حدث |
Serveti olmadığını biliyorum, eğer bunu kastettiysen. | Open Subtitles | أعرف أنه لا يملك ثروةً إن كان هذا ما تقصدين |
"Çünkü ha siktir demeye iznim olmadığını biliyorum." | Open Subtitles | لأنني أعرف أنه لا يسمح لي بقول فعل المضاجعة |
Benim gibi bir şeyi çiğneyip geçmemen için dünyada hiçbir neden olmadığını biliyorum ama seni evinden sürükleyip başına böyle işler açan bir adamı acaba hic sevebilir misin? | Open Subtitles | أعرف أنه لا يوجد سبب لكل هذا القلق... ولكن لماذا لا تقدمين على التقرب لى... هل تعتقدين أنكِ لا تستطعين الإرتباط برجل... |
"Gatsby"de 10. bölüm olmadığını biliyorum. Ama gerçeği anlattığın için teşekkürler. | Open Subtitles | كنت أعرف أنه لا يوجد 10 فصول في "Gatsby." |
Sorun olmadığını biliyorum. Şunu bir taksam. | Open Subtitles | أعرف أنه لا بأس, دعيني أرتديه فحسب. |
Dünya üzerinde senden başka, hayatımı paylaşmak istediğim hiç kimse olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | ...أعرف ...أنه لا يوجد رجل في العالم سأفضل أن أقضي معه بقية حياتي سوالك |
Hiçbir şey olmadığını biliyorum. Sen sadece salaksın. | Open Subtitles | أنا أعرف أنه لا شيء حدث فأنت مجرد غبي |
Öyle bir burs olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنه لا توجد مثل تلك المنحة |
Yardım istemenin sorun olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنه لا بأس في طلب المساعدة |
Hakkım olmadığını biliyorum ama.. | Open Subtitles | أعرف أنه لا يحق لي |
- Teşekkürler sana, Jessi. Ağzını tutamayacağını bilmeliydim. | Open Subtitles | شكرا (جيسي)، كنت أعرف أنه لا يمكنك إبقاء فمك مغلقا |