Alman hakkında da birşey duymak istemiyorum ve Komadakinin Seksi Eşinden bahsetme sakın sürekli aklında o olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أسمع شيئاً عن الألمانيّ ولا تتكلّم عن زوجة الرجل في الغيبوبة لأنني أعرف أنّك تفكّر فيها |
Fakat içinde tanıdığım en kibar insanlardan biri olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لكنني أعرف أنّك في الداخل أحد ألطف الرجال الذين أعرفهم. |
Pekala. Senin buna ihtiyacın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، أعرف أنّك تحتاج ذلك حظاً موفقاً، إلى اللقاء |
Beni sevdiğini biliyordum oğlum! Şimdi tekrardan benim köpeğim olabilirsin. | Open Subtitles | كنت أعرف أنّك تحبني، الآن يمكنك أن تصبح كلبي مجدداً |
Çalışmamı senden gizledim Barton çünkü buna izin vermeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | سبب تخبئتي لدراستي منك هو بارتون، لأنّني أعرف أنّك ستمنعها. |
Yalan söylediğini biliyorum çünkü temizlik aletlerini bulduk. | Open Subtitles | اسمع، أعرف أنّك تكذب، لأننا وجدنا مُعدّات التنظيف. |
Evli olduğunu ve 4 tane sağlıklı çocuğun olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّك متزوجة ولديكِ أربعة أولاد رائعين |
Kızgın olduğunu biliyorum ama seninle biraz konuşabilir miyim? | Open Subtitles | أعرف أنّك ما زلت غاضباً منّي، لكن هل يمكنني التكلّم معك قليلاً؟ |
Onun ilk aşkın olduğunu biliyorum ama senin böyle hissettiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | أعرف أنه حبّك الأول، لكني... لم أكن أعرف أنّك أحببته هكذا. |
Nitelendirilemeyen ve sayılamayan her şeyle sorunun olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّك لا تؤمن بما لا يمكن عدّه وإحصاؤه |
Bana kızgın olduğunu biliyorum ama lütfen beni arar mısın? | Open Subtitles | مرّة أخرى. أعرف أنّك غاضب منّي حقاً، لكن أرجوك، هلا عاودت الإتّصال بي؟ |
Tutuklamaları onlar yapıyorlar ama bunun arkasında senin olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | إنّهم يقومون بعمليّات إعتقال، لكنّي أعرف أنّك من أخبرهم. |
Meşgul olduğunu biliyorum, o zaman General Store'u deneyebiliriz. | Open Subtitles | أعرف أنّك مشغول، لذا يمكننا الذهاب إلى المتجر العام. |
Bu bir güvenlik protokolüydü. Anlamayacağını biliyordum. | Open Subtitles | إنّه الالتزام للبروتوكول الأمنىّ أعرف أنّك لا تفهم |
Evet, nanitlerle bu kadar yakından çalışma şansını... kaçırmayı istemeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | نعم، كنت أعرف أنّك ما كنت لترغب بتفويت فرصة دراسة النانويتس عن قرب |
Kendini uygun bir vekil olarak sununca çoğunun yola geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنّك إن قدمت نفسك كبديلة مناسبة، فسيقبلك أغلبهم. |
O kadar uzak kalamayacağını biliyordum. Beni çok sevdiğini biliyordum. | Open Subtitles | كنتُ أعرف أنّك لن تبقى بعيداً كنتُ أعرف أنّك تحبّني بجنون |
Yalan söylemeyi kes. Yalan söylediğini biliyorum. | Open Subtitles | كفّ عن الكذب لأنّي أعرف أنّك امتلكت الخيار |
Utandığının ve muhabbet kuramadığının farkındayım. | Open Subtitles | أعرف أنّك شخص خجول. لذا، لا حاجة خوض المحادثة معهن. |
Senin bundan nefret ettiğini biliyorum, ama Tanrım, seni smokin içinde görmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّك تكره مناسبات كهذه لكنك تعجبني ببدلة السهرة |
Biliyorum ki bugün bunu yapmak zorunda olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | وأنا أعرف أنّك تفكرين أنّه عليكِ أن تفعلي هذا اليوم |
Şimdi kafandan bunun senin hatan olduğuna dair bir liste yaptığını biliyorum ama yapma. | Open Subtitles | أعرف أنّك الآن، ستقوم بتكوين لائحة في رأسك، حيث يمكن أن يكون هذا بسببك. أرجوك، لا تفعل. |
Senin olduğunu nasıl bileceğim, Kerkenez? Deli, kaçık bir akıl hastası olmadığını? | Open Subtitles | كيف أعرف أنّك المتكلّم فعلاً يا "عوسق" لا مجرّد مجنون وأخبل وأبله؟ |