Çok iyi bir aşçı olmadığımın farkındayım ancak içinde elma varsa o başka. | Open Subtitles | أعرف أنّي لست أفضل الطهاة. إلّا بما يتعلّق بالتفّاح. |
Tamam çuvalladığımı farkındayım. Ama telafi edeceğim. | Open Subtitles | اسمع، أعرف أنّي خرجت عن مساري، لكني أستطيع العودة إليه |
- Evet. - Prince gibi sevişemediğimin farkındayım. | Open Subtitles | أنا أعرف أنّي لا أضاجعُ مثلَ الأمير.. |
Erkenci olduğumu biliyorum ama bu sabah uyandığımda kafama dank etti. | Open Subtitles | أعرف أنّي أبكرت كثيراً لكنّي استيقظت هذا الصباح وخطر لي خاطر |
Huysuz birisi olduğumu biliyorum ve çok fazla da insan sevmem. | Open Subtitles | أعرف أنّي مرّة، ولا يعجبني الكثير من الناس، |
Tehlikede olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | بالفعل أنا أعرف أنّي بخطر بتواجدي هناك. |
Henüz güvenini kazanmadığımın farkındayım. | Open Subtitles | أعرف أنّي لمْ أستحق ذلك بالضبط. |
Seni affedilmez şekillerde defalarca incittiğimin farkındayım. | Open Subtitles | أعرف أنّي آذيتكِ بأساليب لا تغتفر |
Anlıyorum, anormal gözüktüğümün farkındayım. | Open Subtitles | كما ترى، أعرف أنّي أبدو مثل الأحمق. |
Hatalarım olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | أعرف أنّي اقترفتُ أخطاء |
Sorun değil, azınlık olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | لا بأس، أعرف أنّي ضمن الأقلية. |
Acınası biri olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّي أشعر بالمرارة |
Öyle olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّي كذلك |