Sharon kayboldu, ama sanırım nerede olduğunu biliyorum ona bakmaya okula gideceğim. | Open Subtitles | شير مفقودة, ولكنى أظن أنى أعرف أين هي لذا سأذهب للبحث عنها |
- İyi. Ders çalıştığından dolayı bugün göremedim ama nerede olduğunu biliyorum en azından. | Open Subtitles | لم أرها كثيرا بسبب مذاكرتها و لكني أعرف أين هي |
Valizin nerede olduğunu biliyorum, öncelikle yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | أعرف أين هي حقيبتك, لكني أحتاج لمساعدتك أولاً |
nerede olduğunu bilmiyorum, ama bulabilirim. | Open Subtitles | لا.لا ،لا أعرف أين هي لكن يمكن أن أكتشف ذلك |
Takip cihazı benim elimde. Ama o nerede bilmiyorum. | Open Subtitles | لدي جهاز التعقب في يدي أنا فقط، لا أعرف أين هي |
Sadece Nerede olduğunu bilmek istiyorum, yoksa ölecek. | Open Subtitles | أريد أن أعرف أين هي وإلا سوف يموت |
Dikkatini ver şimdi, iyi malların nerede olduğunu biliyorum. İyi malların yerini ben de biliyorum. | Open Subtitles | الأن ، انتبهي الي أعرف أين هي البضاعة الجيدة |
Okuldayken en azından bütün gün nerede olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | عندما تكون في المدرسة، على الأقل أعرف أين هي طوال اليوم. |
Onu bulmana gerek yok. nerede olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا داعي للبحث عنها فأنا أعرف أين هي بالضبط |
Hayır, ben nerede olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أين هي. أنا... أنا أعرف عندما لا أكون مطلوب. |
- Hayır ama nerede olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا، لكن أعتقد أنني أعرف أين هي. |
- Garip ama sanırım Dot'un nerede olduğunu biliyorum -. | Open Subtitles | غريب، اعتقد أنا أعرف أين هي دوت |
- Garip ama sanırım Dot'un nerede olduğunu biliyorum -. | Open Subtitles | غريب، اعتقد أنا أعرف أين هي دوت |
- En azından nerede olduğunu biliyorum! | Open Subtitles | على الأقل أعرف أين هي |
- En azından nerede olduğunu biliyorum! | Open Subtitles | على الأقل أعرف أين هي |
Sanırım nerede olduğunu biliyorum. Robin'in eskiden kullandığı bir depo var. | Open Subtitles | أعتقد أني أعرف أين هي هناك مخزن مواد غذائية (روبن) كان يستعمله |
nerede olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ـ في مكان ما ـ أعرف أين هي |
Bayan, yemin ederim, nerede olduğunu bilmiyorum ne onun, ne de lanet bebeğinin. | Open Subtitles | سيدتي ، أقسم ، أني لا أعرف أين هي ، كات أو طفلها السخيف |
Onu mahkemeye veremem çünkü nerede olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أخذها إلى المحكمة لأنني لا أعرف أين هي |
Bugün görürüm sandım ama nerede olduğunu bilmiyorum. İsterseniz cep telefonunu verebilirim. | Open Subtitles | ظننت انني سوف نرى لها اليوم، ولكن لا أعرف أين هي. |
Ablam burada olmalıydı, nerede bilmiyorum. | Open Subtitles | كان يجب أن تكون أختى هنا. لا أعرف أين هي. |
Nerede olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف أين هي |